GÖCEK KOYLARI
2. ART CONTACT İSTANBUL ÇAĞDAŞ SANAT FUARI
2. ART CONTACT İSTANBUL ÇAĞDAŞ SANAT FUARI
Bu yıl 2. si gerçekleşen fuar 26 / 29 Mayıs tarihleri arasında’ Dr. Mimar Kadir
Topbaş ‘ gösteri ve sanat merkezinde düzenlendi. Fuar, on bin metre kare
alanda, 30 farklı ülkenin katılımı, 100’e yakın galeri, 4000’den fazla eserle
ziyaretçileri ağırladı. 4 gün boyunca 18 söyleşi, paneller, dinletiler,
sempozyumlar ve atölye çalışmalarıyla oldukça renkli geçti.
Bende 2. Art Contact İstanbul Sanat Fuarına, Nidra Art Galleriy bünyesinde üç
adet tablomla katıldım. Galeri ile ilgili bir araştırma yapmadan sağladığım
katılımda, galeri sahibinin İranlı olması ve katılan ressamların çok büyük bir
bölümünün İran vatandaşı olması benim için sürprizdi. Yeni insanlar tanımak,
yeni etkileşimlerde bulunmak benim için farklı bir deneyim oldu.
Soy ağacımızın, baba tarafının köklerinin, İran İsfahan ‘a dayanması İranlı
ressam arkadaşlara ve eserlerine daha farklı bir gözle bakmamı sağladı.Resim
sanatına olan tutkumun , ilgimin, aşkımın babaannemin tarafından, Giritli
genlerimden geldiğine olan inancım bu fuarda tamamen değişti.
İlk defa bu yıl tanıdığım İranlı, muhteşem resimleri olan Ahmet Nejat ve benim
katıldığım galerideki İranlı ressam arkadaşların eserlerini görüp inceledikten
sonra, ince detaylara olan merakım, yaldızlı, göze hoş gözüken, büyüleyici,
canlı renkler, minyatüre uygun figürlere olan ilgim, küçük alanlarda renklerin
ahenkle kullanımı, yalnızca İranlıların resimlerinde gözlemlediğim özelliklerdi.
Resim sanatındaki felsefem ’Yüreğinin götürdüğü yere git’ İran resim sanatıyla
aynı parelellikteydi. Kendimi keşfetme yolculuğumda edindiğim yeni bir
farkındalık Türk arkadaşların ‘Zaten sende İranlılara benziyorsun’ tespitiyle
tescillendi.
Ressam genlerim İran’dan geliyor.
Bu arada Giritli genlerime de haksızlık yapmayayım. Felsefeye Yunan
mitolojisine, sorgulayıcı, şüpheci, düşünce yapısına sahip olmam, bilgiye olan
açlığım, bilime hayranlığım, tutkum, nedenlerin ve nasılların cevaplarının
arayışı içindeki ruhumu, rahatlıkla Giritli atalarıma bağlayabilirim.
Değerli atalarımın etkisiyle yaptığım, bir tablomun ismi "Göcek Koyları" idi.
Beş yıl önce ziyaret ettiğimiz aile dostumuz bizi ailesiyle birlikte, Göcek
koylarında gün boyu süren tekne turuna çıkardı..
Uğradığımız her koyda, konum ve tarihi hikayesinden ziyade ilgimi çeken
denizin rengi oldu. Açık maviden başlayıp lacivertin her tonunun bulunduğu,
turkuaz mavisinin her tonundan yeşile geçip, tüm tonların ahenkle dans ettiği
renk skalası hala gözümün önünde.
Rüzgar gülü formunda yaptığım tablomda Göcek koylarında gördüğüm yeşilin,
mavinin tüm tonlarını kullanmaya çalıştım. Her baktığım da Göcek koylarının
büyüleyici renklerini, sanat fuarında geçirdiğim değerli anları, tanıdığım değerli
insanları anımsayacağım.
29 Haziran, 3Temmuz tarihleri arasında Bodrum Konacık’ta bulunan ‘Heredot
Kültür Merkezinde’düzenlenecek olan 2. Bodrum Art Fair Sanat Fuarına ‘Tavus
kuşları’isimli tablomla katılıyorum. Yeni heyecanlarımı, gözlemlerimi,
alanda, 30 farklı ülkenin katılımı, 100’e yakın galeri, 4000’den fazla eserle
ziyaretçileri ağırladı. 4 gün boyunca 18 söyleşi, paneller, dinletiler,
sempozyumlar ve atölye çalışmalarıyla oldukça renkli geçti.
Bende 2. Art Contact İstanbul Sanat Fuarına, Nidra Art Galleriy bünyesinde üç
adet tablomla katıldım. Galeri ile ilgili bir araştırma yapmadan sağladığım
katılımda, galeri sahibinin İranlı olması ve katılan ressamların çok büyük bir
bölümünün İran vatandaşı olması benim için sürprizdi. Yeni insanlar tanımak,
yeni etkileşimlerde bulunmak benim için farklı bir deneyim oldu.
Soy ağacımızın, baba tarafının köklerinin, İran İsfahan ‘a dayanması İranlı
ressam arkadaşlara ve eserlerine daha farklı bir gözle bakmamı sağladı.Resim
sanatına olan tutkumun , ilgimin, aşkımın babaannemin tarafından, Giritli
genlerimden geldiğine olan inancım bu fuarda tamamen değişti.
İlk defa bu yıl tanıdığım İranlı, muhteşem resimleri olan Ahmet Nejat ve benim
katıldığım galerideki İranlı ressam arkadaşların eserlerini görüp inceledikten
sonra, ince detaylara olan merakım, yaldızlı, göze hoş gözüken, büyüleyici,
canlı renkler, minyatüre uygun figürlere olan ilgim, küçük alanlarda renklerin
ahenkle kullanımı, yalnızca İranlıların resimlerinde gözlemlediğim özelliklerdi.
Resim sanatındaki felsefem ’Yüreğinin götürdüğü yere git’ İran resim sanatıyla
aynı parelellikteydi. Kendimi keşfetme yolculuğumda edindiğim yeni bir
farkındalık Türk arkadaşların ‘Zaten sende İranlılara benziyorsun’ tespitiyle
tescillendi.
Ressam genlerim İran’dan geliyor.
Bu arada Giritli genlerime de haksızlık yapmayayım. Felsefeye Yunan
mitolojisine, sorgulayıcı, şüpheci, düşünce yapısına sahip olmam, bilgiye olan
açlığım, bilime hayranlığım, tutkum, nedenlerin ve nasılların cevaplarının
arayışı içindeki ruhumu, rahatlıkla Giritli atalarıma bağlayabilirim.
Değerli atalarımın etkisiyle yaptığım, bir tablomun ismi "Göcek Koyları" idi.
Beş yıl önce ziyaret ettiğimiz aile dostumuz bizi ailesiyle birlikte, Göcek
koylarında gün boyu süren tekne turuna çıkardı..
Uğradığımız her koyda, konum ve tarihi hikayesinden ziyade ilgimi çeken
denizin rengi oldu. Açık maviden başlayıp lacivertin her tonunun bulunduğu,
turkuaz mavisinin her tonundan yeşile geçip, tüm tonların ahenkle dans ettiği
renk skalası hala gözümün önünde.
Rüzgar gülü formunda yaptığım tablomda Göcek koylarında gördüğüm yeşilin,
mavinin tüm tonlarını kullanmaya çalıştım. Her baktığım da Göcek koylarının
büyüleyici renklerini, sanat fuarında geçirdiğim değerli anları, tanıdığım değerli
insanları anımsayacağım.
29 Haziran, 3Temmuz tarihleri arasında Bodrum Konacık’ta bulunan ‘Heredot
Kültür Merkezinde’düzenlenecek olan 2. Bodrum Art Fair Sanat Fuarına ‘Tavus
kuşları’isimli tablomla katılıyorum. Yeni heyecanlarımı, gözlemlerimi,
etkileşimlerimi tekrar burada paylaşmak üzere…