Uşak Escort Eskişehir Escort Van Escort Edremit Escort Mersin Escort Tarsus Escort Akdeniz Escort Erdemli Escort Mezitli Escort Silifke Escort Toroslar Escort Yenişehir Escort Antalya Escort Alanya Escort Kuşadası Escort Marmaris Escort Bodrum Escort Fethiye Escort Çorlu Escort Çerkezköy Escort Konya Escort Kayseri Escort Diyarbakır Escort Van Escort Bağcılar Escort Küçükçekmece Escort Esenyurt Escort Bursa Escort Çanakkale Escort Erzurum Escort Trabzon Escort Denizli Escort Edremit Escort İzmir Escort Çeşme Escort Bornova Escort Karşıyaka Escort Buca Escort Bodrum Escort Porno gavat Porno Porno Grup Sex Türkçe Altyazılı Porno Hırsız Porno Hd Porno Amatör Porno Ensest Porno Gavat Porno Genç Porno Hd Porno Konulu Porno Liseli Porno Oral Seks Porno Türk Porno Türbanlı Porno Türkçe Altyazılı Porno Zenci Porno Lezbiyen Porno Van Escort Ankara Escort Hatay Escort Afyon Escort Batman Escort Gaziantep Escort Mardin Escort Kayseri Escort Eskişehir Escort Konya Escort Adana Escort Mersin Escort Diyarbakır Escort Ofis Escort Bağlar Escort Kayapınar Escort Yenişehir Escort Fethiye Escort Marmaris Escort Kocaeli Escort Denizli Escort Gaziantep Escort İzmit Escort İzmir Escort Bornova Escort Buca Escort Çeşme Escort Karşıyaka Escort Konak Escort
Prof. Dr. Musa Pınar

Prof. Dr. Musa Pınar

Amarikadaki Bodrumlu
Musa.Pinar@valpo.edu

EĞİTİMİN ÖNEMİ; Savunma, Değişim ilişkileri (2)

07 Nisan 2021 - 12:10 - Güncelleme: 07 Nisan 2021 - 12:26

Prof. Dr. Musa Pınar
Professor of Marketing, Paul H. Brandt Professor of Business Valparaiso University, USA
Musa.Pinar@valpo.edu


EĞİTİMİN ÖNEMİ; Savunma, Değişim ilişkileri (2)

Eğitimin Önemi ile ilgili ilkyazımda eğitimin ekonomi, inovasyon ilişkisinden söz etmiştim. 2. Bölümde Eğitimin Savunma ve Değişim ile ilişkileri ve Türkiye’nin eğitimde kaçırdığı iki önemeli fırsattan söz edeceğim.

Eğitimin ve inovasyonun olmadığı yerde, ekonomik gelişmenin yanında savunma sanayi de gelişemez. Bu durum gösteriyor ki eğitim olmadan ülkeler kendilerini savunacak durumda olamazlar, dışarıya bağımlı olurlar. Ülke güvenliğinin önemini düşündüğümüzde, eğitim çok daha ön plana çıkıyor. İnovasyonun olmaması demek, dış ülkelere karşı rekabet gücünün de olmaması anlamına gelir.

Emperyalist ülkeler bir ülkenin gelişmesini engellemek, geri kalmasını sağlamak ve rekabet gücünü azaltmak için başvurduğu yollardan en önemlisi ülkelerin eğitimi üzerinde yapmış oldukları tahribattır

Anti demokratik ülkelerdeki yönetimler kendi güçlerini korumak için toplumun kontrolünü elde tutmak isterler. Genelde ülkeyi yönetenler için eğitim, güçleri için korku, endişe kaynağıdır. Eğitilmiş toplumlar kolay kontrol edilemeyen, yönlendirilemeyen toplumlardır. Bu durumda yönetenler için eğitim konusunda iki genel seçenekleri vardır: Eğitim ile kendi ideolojilerini, felsefelerini vermeye çalışmak ve/veya eğitim seviyesini düşürmek.

İşin ilginç tarafı, bu durumda dış güçlerin amaçları ile ülkeyi yönetenlerin amaçları maalesef birleşir ve bu durum iki taraf içinde kazançlı olurken, ülkeler ve insanları 'bol vaatler' ile yokluk içinde yaşarlar.

Öğrenim ve değişim kavramı şunu söyler; gelişme ve başarı olması için “öğrenim, değişimden büyük veya en azında değişime eşit” olmalıdır.

Bu kavramı düşünüp etrafımıza ve diğer ülkelere baktığımızda, her seviyede değişime ayak uyduramayan, gerisinde kalan ülkelerin ekonomik gelişmesi, dolaysıyla gelir ve refah seviyelerinin maalesef daha düşük olduğu görülmektedir. Bu da eğitimin önemini göstermektedir. Eğitim seviyesi yüksek ülkeler değişime uyum sağlarlar, hatta eğitimleri ile değişime yön verirler. Eğitim seviyesi düşük olanlarda ‘ne oluyor’ diye bakakalırlar, hatta anlayamazlar.

Öğrenim-değişim kavramı ülkeler kadar, kişiler, firmalar ve kurumlar için de geçerlidir. Etrafımıza baktığımızda, değişimin gerisinde kalan kişiler, firmalar ve kurumlar geri kalmaktan asla kurtulamamışlardır ve de gelirleri de artmamaktadır

Bu durumda, değişimin önüne geçmek veya en azından değişime ayak uydurmak, inovasyon yapmak, ekonomik ve gelir seviyesinin artması için, ‘öğrenen - learning’ kişiler, firmalar, kurumlar ve de en önemlisi de ülke olmak zorunludur. Öğrenen kişiler, firmalar, kurumlar ve ülkeler olmak da yüksek kaliteli, çağa yön veren eğitim sistemi gerektirir. 

Ayrıca unutulmamalı ki, bir kişinin, firmanın, kurumun ve ülkenin geliri asla eğitiminden fazla olamaz. Yani, insanlar, kurumlar ve ülkeler eğitim sevilerinden çok kazanamazlar

Bana göre Türkiye Eğitim alanında iki önemli fırsatı kaçırdı.
1. Köy enstitülerinin kapatılmasıdır. Oradan mezun öğretmenler gittikleri yerlerde, özellikle köylerimizde, halkımıza yeni vizyonlar vererek çiftçilerimize tarım ve sağlık alanında sonsuz katkı sağladılar. ‘Komünizm’ bahanesiyle kapatılmasını sağlandı. Kaybeden ülkemiz oldu. 
2. Anadolu Liselerinin ‘yozlaşmasıdır.’ Anadolu Liseleri ilk kurulduğunda fevkalade İngilizce eğitim vererek, çok değerli kişiler yetiştirdi. Eğer Anadolu Liseleri aynı kalitede ülkemize yayılsaydı, öğrenime katkılarıyla ekonomimiz ve gelir seviyemiz çok daha farklı yerlerde olurdu. Ayrıca 4+4+4 eğitim sistemine dönülmesi eğitimde çok ciddi yaralar açtı ve açmaya da devam edecek. Korona salgını da üstüne tuz biberi oldu.

Acı olan bir gerçek daha var, yukarıdaki durumlardan dolayı, bu ülkeler güçlü markalar da çıkaramıyorlar çünkü güçlü markalar inovasyon gerektirir, inovasyon da eğitim gerektirir.
Belki ülkemizde güçlü marka yaratılmaması eğitim eksikliği ile de açıklanabilir.

Sonuçta, eğitimin önemi şöyle özetlenebilir.
Eğitim:

  1. İnovasyon ile güçlü markalar yaratmak için temel gereklilik
  2. Değişime ayak uydurmamızı, bilimsel gelişmelerin gerisinde kalmamamızı sağlar
  3. Ülke güvenliği için gereklidir
  4. Ekonomik gelişmeyi ve dolayısıyla gelir ve refah seviyemizi artırır.

Prof. Dr. Musa Pınar


 

Bu yazı 1578 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Zeki Sarıtaş
    3 yıl önce
    Eğitimin , öğretimin önemini çok güzel anlatmışsın.Bu yazıyı eğitime yön verenler dikkatlice okumalı.......