NE DEDİLER
Suphi Tuncer öğretmenim kitabının bölümlerinden biriside “NE DEDİLER” oldu. Bu Bölümde Suphi Tuncer’i bilen tanıyan Köy Enstitülü arkadaşları, sanatseverler on üç adet yazı gönderdiler. Bu sayfanın konuklarından biriside Muğla 16.Dönem Milletvekillerinden Sayın Sami Gökmen oldu. Yazıyı olduğu gibi sayfamda yayınlıyorum.
KIRAÇ TOPRAKLAR, KAVURUK EKİNLER VE KURU YAPRAKLAR GİBİ YAŞAYAN KÖY ÇOCUKLARI GİTTİLER KÖY ENSTİTÜLERİNE
Suphi Tuncer ibretle okunacak, örnek alınacak bir yaşam. Genç Cumhuriyetimizin tarihi var bu yaşamda. Köy Enstitülerinin kazanımları var. Bir ulusun aşiretten devlete, ümmetten millete, kulluktan özgür bireyliğe geçişinin çileli canlı, derin izleri var.
Köyceğiz’in bir dağ köyünde, Çöğmen’de açıyor gözlerini 1932 Köylü; işi gücü kara toprakla, sabanla boğuşmak. Koyun keçi gütmek Suphi’nin gözü, gönlü başka yerlerde. Durmuyor okuyacak. Köyde İlkokul yok. Durmuyor yılmıyor Suphi. Zincirleri kırmayı, duvarları yıkmaya kararlı, inançla, inatla gön çarıkla düşüyor yollara.
Nif Köyünde tanıdıklarının yardımına sığınarak bin bir güçlükle ilkokulu bitiriyor, Durmuyor gözü ilerde. Okuyacak, öyle hevesler var içinde, daha yüksekokullardaokuyacak. Yoksulluk, yoksunluk, olanaksızlık yakıp kavuruyor içini, Köy Enstitülerini sokuyorlar akıllarına.
Köy Enstitüleri yoksul köy çocuklarının ellerinden tutup aydınlık ufuklara taşıyan Cumhuriyetin aydın ocakları Köy çocukları; dağ köylerinde, kırsalda “kıraç topraklar, kavruk ekinler, kuru yapraklar” gibi yaşayan köyçocukları, girdikleri sınavları kazanarak, öğretmen olabilmenin umudu ve ateşi ile çıplak ayakları, yırtıkmintanları, çatlak dudaklarıyla geldiler Köy Enstitülerine.Biri de Suphi kendi okulunu kendi yaparak kendi hizmetlerini ortaklaşa kendi görerek okudu burada.
Yurt gerçeklerini, köy sorunlarını ve çözüm yollarını; yurt ve insan, birlikte üretip tüketmeyi haksızlıklar yolsuzluklar karşısında dik durmayı yaparak öğrendi burada. Doğup büyüdüğü köye öğretmen olarak döndü. Köylü aydınlanmasının, köylü bilinçlenmesinin önderi oldu. Dershaneler dar geldi Suphi öğretmene. Durmadı; daha demokrat, daha aydınlık, daha mutlu bir Türkiye için, Atatürk’ün kurduğu partinin CHP nin içinde aktif ve etken çalışmalara katıldı. 1977 Milletvekilliğim yıllarında ve sonrasında Suphi öğretmenimin çok yakın destek ve dostluklarını gördüm. .Unutamam. Suphi Tuncer; durmayan bir beyin. Engin deneyim ve donanımlarını kitaplara döktü. Gazete sayfalarının sevilen aranan yazarı oldu. Suphi Tuncer; Cumhuriyetimizin örnek insanı. Başlı başına bir idol, bir ekol ve bir okul… 89 yıllık yaşamı ile yakın tarihimize ışık tutuyor ve hala durmuyor. Canlı bir beyinle soruyor, sorguluyor .”Eğitimin Işığında Çocukluğumdan Günümüze” kitabını yazdı şimdi de. Bu kitap okunmalı. İleriye sağlıklı bakabilmek için geçmişinacı tatlı gerçekleri ile yüzleşmeli Nereden nereye geldik ibretle anlaşılmalı. Çok değerli Ağabeyim, gerçekten ibretlik örnek alınacak bir öndersiniz. Sizi kutlarım
Sağlık esenlik içinde uzun ömürler dilerim.
Sami Gökmen CHP 16.Dönem Milletvekili
YORUMLAR