ERTELEMEYELİM
Enkazdan kurtarılmış olmanın mutluluğu; tüm korkusunu,umutsuzluğunu, çaresizliğini örtmüş konuşuyordu. Söylediği bir söz her daim kulaklarımızda çınlaması gereken türdendi.’’Hiçbir şeyi ertelemeyin’’
Erteleme konusunda cömertliğimiz derya deniz. Bahanelerimiz için cümlelerimiz hazır ve, nazır beklemede…Sonra ararımlar, işim bitsin bakarımlar, daha sonra hallederimler… Netice beynimizi kemiren, ruhumuzu daraltanbirikimler… Belki de hiç gerçekleştiremeyeceğimiz sonralara aktarılan sevgiler, umutlar ve istekler…
Bazen kontrolümüz dışında istemediğimiz durumlarla karşılaşabiliriz. Elbette her istediğimizi hemen şimdi gerçekleştiremeyebiliriz. Üzüntülerimiz, acılarımız, kayıplarımız olabilir. Yas tutmamız gerekebilir. Bunlar insanlara özgü duygulardır. Bu duyguları erteleyerek yaşamaktan kaçarsak, yaşadıklarımızı görmezden gelirsek, duygularımızı boşaltmaya direnirsek, zaman içinde tüm ötelediklerimiz, içimizde daha da büyürler. Hiç olmazsa hem bize hem de karşımızdakine olumlu sözcük ve davranışları esirgemeyelim, ertelemeyelim. ‘’Seni seviyorum’’ sözcüğüne hangimizin ihtiyacı yok. Hele hele kabus gibi geçen bu karanlık günlerde.
Farkında olmadan yaptığımız bir davranış, bir dokunuş sevgi yüklü bir sözcük öbeği karşımızdakine belki bir ışık olacak, ruhunu aydınlatacaktır.
Özellikle çocuklarımıza sevgimizi göstermede cimri olmayalım. Onları kucaklamayı , motive etmeyi, onore etmeyi asla ötelemeyelim. Yarınlarını karartmayalım. Yetişkin olduklarında ne görmüşlerse onları uygulayacaklardır. Karşımızdakinin aynasıyız. Pozitif yada negatif ne yansıtırsak onu görürüz.
Belki de en önemlisi kendi duygularımızı yok saymayıp sahiplenmemizdir. Ertelediğimiz her ne ise bizi zihinsel olarak yorması ve gerginliğimizi arttırması, konsantremizi azaltacak, verimimizi düşürecektir. Ruh sağlığımızı korumanın yegane yolu, hissettiklerimizi sonralara itelemek değil, anında yaşamak önemli ve gereklidir. Geç kaldığımızda telafisi mümkün olmayabilir.
Ulusumuzu yasa boğan felaketin ardında yüreklerimiz parça parça oldu. Evet başımza gelen bir doğal afetti. Peki yapmak zorunda olduğumuz halde ötelediğimiz bir çok zorunlulukların, hiç mi payı yok kayıplarımızda. Yapılan yanlış ve eksik organizasyonlar, alınması gerekip zamanında alınmayan önlemler, Afet durumunda bile sen ben çekişmeleri. Kaç canımıza mal oldu. Kaç çocuğumuzu ailesiz bıraktı. Kaç anne baba evlatlarını kaybetti.
Yaşanılan deprem, herkeste korku ve dehşet uyandıran duygulara neden oldu. İnsanlar psikoljik olarak olumsuz etkilendiler. Bedeni yaşayan ama ruhu, yüreği enkaz altında olan, kimsesi kalmayan maddi manevi yardıma ihtiyacı olan büyük travma yaşayan herkese elimizden gelen desteği ertelemeyelim.
Ulusumuzun yüce gönüllüğü ile her türlü zorluğun her şeye rağmen üstesinden geliriz. Yeter ki ötelemeyelim.
Gün birlik olma, sorunları ivedilikle giderme, sevgimizi koşulsuzca gösterme günüdür.
Sevgilerimle
YORUMLAR