19 Mayıs, emperyalizme ve saraya başkaldırıdır. Gerisi boş laftır.

Bak şimdi aziz kardeşim, öyle lafı eğip büküyorsun, önce onu milletin kalbinden silmeyi denedin olmadı, sonra "Kurtuluş Savaşı olmadı" demeye kalktın tepkiyi görünce saklandın. "Keşke Kurtuluş Savaşını Yunan kazansaydı" dedin, milletin öfkesiyle karşılaştın. Şimdiler de, "Mustafa Kemal Paşayı İngilizler destekledi" demeye getiriyorsun lafı...
Cehaletin ve art niyettin, duvardan dökülen çürük sıva gibi dağılıyor...
Başaramayacaksınız...
Milletin kalbinden söküp alamayacak, onun ışığını söndüremeyeceksiniz...
Bir kez daha üstüne basa basa anlatalım.
19 Mayıs, emperyalizme ve saraya başkaldırıdır... Bu açık, net ve tartışmasız bir sonuçtur...
 19 Mayıs'a nasıl gelindi?
Sanayi devriminden sonra ulusların arasındaki açı açılmaya başladı. Sonuçta, dünya iki kutba ayrıldı ve sanayide ileri giden ülkeler; geri kalanları sömürmeye başladı. Başka bir çağa girilmişti.
Osmanlı İmparatorluğu da durumdan payını aldı...
Tarihin kanunu bu: Çağa ayak uyduramadın mı, çağ seni tasfiye ediyor. Edecek de... 
Osmanlı çağa ayak uyduramadığı;  çağa ve ilerlemeye ayak direten bir kitle oluştuğu, bu kitle reformlara karşı çıktığı için yok oluşa gitti. III. Selimi öldüren, II. MAHMUT'a "Gavur padisah" diyen zihniyet oydu işte. Bilime teknolojiye eyvallah etmeyen bir güruh vardı...
Özellikle ordu içindeki ilerici unsurlar II. Abdulhamit'in istibdat yönetimine  karşı İttihat Ve Terakki örgütünü kurdular ve 1908 devrimini gerçekleştirdiler.
İttihat ve Terakki bir çok şeyi yapmaya ve yıkılışı durdurmaya çalıştılar...
Ama sorun daha derinlerdeydi.
İttihat ve Terakki son bir kurtuluş hamlesi olarak 1. Dünya Savaşı’na Almanların
yanında girmeyi uygun gördü. Türkler 7 cephede savaştı. Olmadı. Daha kötü bir sona doğru sürüklendi. Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla yurdumuz dört bir yanından işgal edilmeye başlandı.
Padişah olaylara kayıtsız kaldığı gibi İngilizlerle işbirliği yaparsa saltanatını koruyacağını düşündü. İngiliz Muhipleri Cemiyetine üye oldu, sonuçta da İngiliz zırhlısıyla ülkeden kaçtı. 
Ordu dağılmıştı, isgaller başlamış, millet yorgun ve açtı: İşte bu koşullarda, 18 kişiyle Anadolu'ya; Samsuna çıkan adam gibi adamdır Mustafa Kemal. 
18 Kişiyle bir milleti uyandırmayı hayal edecek kadar gözü pek bir yiğittir Mustafa Kemal Paşa...
Güç ve otoriteye tapınan değil, gerektiği zaman yüreğini ellerini  alıp başkaldıran adamdır Mustafa Kemal...
Havzada bozulan otomobilinden inip “Güneş Ufuktan Şimdi Doğar, Yürüyelim Arkadaşlar" diyendir Mustafa Kemal...

Bugün 19 Mayıs....
Tam 102 yıl önce, bir kurtarıcı olarak Anadolu karasına ayak basıp, her türlü tehlikeyi göze alıp, bir ulusu yeniden yaratan bir kahramandır o... 
Bizim kahramanımız...
Bu hiç değişmeyecek!

Sevgili gençler
Bugün sizin gününüz, sizin bayramınız.... Doya doya kutlayın... 
Gençliğe Hitabe'yi bir daha içtenlikle okuyun ve görev bilincinizi uyanık tutun...
Biliyorum bu salgın bittiğinde  yine ona Anıtkabir'e koşacaksınız...
Bugün pencerelerde olsaniz bile bağımsız olmanın, özgür olmanın tadını çıkartın. 
Bayramınız kutlu olsun!
Size güveniyoruz...