Sizce dünyanın en kötü alışkanlığı nedir diye sorsam? Esrar, kokain, sigara? Hangisi? Bana göre sigara önde gelir. Peki zararlı da olsa en güzel sigarayı kim içiyor? Herkes farklı farklı birkaç isim verebilir. Ya da sigarayı içmenin iyisi mi olur diye tavır koyabilirsiniz. Ben sigara içenleri hep uyarırım, eleştiririm. “At şu sigarayı, bırak onu” diye tepki koyarım.
Ama biri vardı ki, Safai, sigara tabakasını açışı, özenle kıyılmış tütünü sarışı, diliyle ıslatılıp kağıdını kapatışı, o sigarayı keyifle yakışıyla ilk tüttürüşünün her bir anını sanatsal bir harekete büründürürdü. O şiirsel hareketleriyle Safai’yi eleştirmek, uyarmak gelmiyordu içimden. Bu kadar güzel, ballandıra ballandıra sarma tütününü tüttüreni hiç görmedim. Aşkla sevmek. Aşkla bağlılık bu olsa gerek. Hep içimden bu aşkın, bağlılığın kötü biteceğini bir hekim olarak görüyordum. Ve nihayet akciğer kanserine yakalanmış, üstüne üstlük korona da eklenince 09 Mart 2022’de Safai’nin deyimi ile “dinlenceye çekilmek” üzere veda etmişti. Doğmak, büyümek ve ölmek. Doğanın yasalarına itiraz edilebilinir mi? Ama bazı ölümler erken olunca!
Safai çok farklı çok değişik bir kişilikti. Doğasever, iyi bir çevreci, hayvanlarla gerçek bir arkadaş, dosttu. Annesi öğretmen olması nedeniyle iyi bir eğitim almış. Çoban, ziraatçı, ressam, kitaplar yazmış, şiirlerle yaşamını süslemiş, fotoğraflarıyla çok yönlü bir sanatçı. Hayalleri çok ve umutları hiç bitmeyen, insan sevgisi ile yoğrulan bir mimardı.
Yüzündeki çizgilere bakıp Anadolu’nun son 70 yılının izlerini taşıyan bir yurtseverdi.
Yaşamının bir kısmını Burdur Gölhisar’ın bir köyünde koyunlarıyla yaşayarak geçirmiş. Türkiye’nin kalkınmasında tarım ve hayvancılığın önemini anlatmak için yaşayarak mücadele etti. Sönmez tipi koyun elde etmek üzere sakız koç ve Tahirova koyun melezleşmeyirme çalışmalarına katkı koymaya çalıştı. Elde edilen melez dölleri ikinci aşamada Tahirova koçlarıyla çiftleştirilmek, geliştirmek için arkadaşlarıyla epey uğraştı. %25 Sakız + %75 Tahirova genotipi üzerinde oluşturulan Sönmez koyunlarının Türkiye’nin Küçükbaş Hayvancılığına büyük katkı koyacağına inanıyordu. Ben koyunculuk yapacağım dediğimde, Sönmez koyunlarının özelliklerini saatlerce anlatmış; sütü bol, çok yavru yapan ve tüylerinin ne kadar yumuşak ne kadar kıymetli oluşundan ve özelliklerinden uzun uzun söz etmişti. Koyun ve keçiden söz edildiğinde gözleri bir başka parlardı.
Özlem Uzman ile Muğla’ya geldiler ve eğitimin öneminin daha da arttığı günümüzde gençlerin önünü açmak, yetiştirmek için gece gündüz çalıştılar. EGET Vakfını kurdular. Ülkemizin ve gençliğin geleceği en büyük uğraş alanlarından biriydi. Vakıf olarak trüft mantarı yetiştirmek için Ula ilçesinde Armutlu’da meşe fidanları dikildi. Lavanta bahçesi oluşturdular. Trüf mantarlarını, ürettikleri lavantayı satıp çağdaş, Cumhuriyet ilkelerine bağlı Atatürkçü gençler yetiştirmek en büyük hayallerinin başında geliyordu. Muğla Menteşe’de jeotermal alan araştırmaları yaptırdılar. Projeler hazırlattılar. Sağlık turizmi için çalıştılar.
Özlem Hanımın ısrarlı çalan telefonunda 03.06.2022 günü “Yaşayan Safai” anma gecesi düzenlediklerini, geceye beklediklerini iletti. Her ne olursa olsun gitmeliydim.
Gelen davetiyede “9-Mart-2022 tarihinde sonsuzluğa uğurladığımız çok yönlü insan, mimar, ressam, yazar, şair, düşünür Safai, birçok insanın yüreğinde silinmeyecek izler bıraktı.
"Yaşayan Safai” olarak adlandırdığımız Safai’yi anma gecesinde bizlerle birlikte olmanızdan kıvanç duyarız.”
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin çok güzel eserlerinden biri olan Türkan Saylan Çağdaş Yaşam Merkezi konferans salonunda Çoban Safai’nin Son Kişot resimlerinden, fotoğraflarından oluşan sergisi ile karşılandım. Girişin solunda roman, şiir ve denemelerinin sergilendiği kitapları standın üstünü doldurmuştu. Salonun hemen her tarafında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen Safai dostları sadece Safai’yi konuşuyorlardı. Kokteylden sonra Safai ile buluşmaya gelmişti sıra. Gece yarısına dek dostları yol arkadaşları Yaşayan Safai’yi konuştu. Toplantı o kadar başarılı o kadar sürükleyiciydi ki kimse toplantıyı bırakamadı. Safai ile ilgili ne çok bilmediklerimiz varmış. Dinledikçe gördükçe hayranlığımız arttı. Yaşama tekrar kazandırdığı, çağdaş birer insan olmada büyük çaba gösterdiği öğrencilerden tutun da Esenliktepe köyünde komşularına verdiği yürek dolusu sevgiye değin neler neler yoktu. Cervantes’in Don Kişot’undan Anadolu bozkırlarındaki Son Kişotuna dek bir yaşamı bir geceye sığmadı.
O sadece bir çevreci, doğa sever, yazar, ressam değil iyi bir Anadolu çalıkuşuydu.
Safai anlatısının bir yerinde;
“Biçim değiştirmekteyiz yalnızca bir yandan da: Ne doğmaktayız gerçekte, ne büsbütün ölmekte. Ölümü bile bir yanılsama olacak erklerdeniz çünkü biz. O ölüm ki gerçekte yeni doğumlara gebe, O ölüm ki, dinlence!” diyordu. O şimdi sadece dinlencede, 70 yıllık yaşamında Anadolu topraklarında, dostlarıyla bıraktığı değerlerle yaşamaya devam edecek. Safai sadece EGET Vakfı ile değil, adının verildiği bir sokak ya da cadde ile de yaşamalıdır.
Göcek
06.06.2022
YORUMLAR