Çocukluğun ilk 2-3 yılını kimse anımsayamaz. Anımsayan var mı? Sanmıyorum. Bilimsel olarak ilk 1-2 yıl hafızalarda hiç iz kalmadığı görüşü doğrultusundadır. Ben de herkes gibi kaç yaşına kadarki anılarımı anımsarım diye sorgularım. Hani derler ya “ … çocukluk yıllarım.” Çocuklukta olsa bazı güzellikleri anımsıyorum. Özellikle ilk baharda rengarenk bahar çiçeklerini, yeşilliğini ve ahırda yavrusunu emziren sarı ineğimizi unutmak elde değil.
Sarı inek yavrusunu emzirdiğinde kıskanırdım. Hatta kızardım. Ama yavrusunu yalayarak vücudunu temizlemesini saatlerce seyretmekten büyük haz alırdım. Sarı kıza kızmamın nedeni sütünü bana vermezlerdi. Veremezlerdi. Sarı ineğin sütünü verdiklerinde hemen ishal olur, kusardım. Sadece sarı ineğin sütü değil, mahallenin diğer ineklerinden aldıkları sütlerle de olurmuşum.
Annem beni emzirirken kardeşime gebe kalınca sütü kesilmiş. İnek sütü de dokununca ne yapacaklarını şaşırmışlar.
Babam “zaten çok cılız doğdu, geleceği pek umut verici değil.” dermiş. Hatta ishal ve açlıktan sürekli ağlayıp huysuzluk yaptığımdan, köyde süt anne aramışlar. 1950 yıllarında bugünkü gibi mama filan da yok. Benim memesini emdiğim kadınlar sonraki yıllarda “…benim sütümü emdiği için adam oldu” derlermiş.
Benim çocukluğumda yaşadığım, ya da sonradan bize anlatılan süt allerjisi miydi, yoksa bir gıda intoleransı mıydı bilemem.
Nerden çıktı bu süt ve süt allerjisi diye merak ediyorsunuz değil mi?
Dün (14.01.2023) akşam İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Restoranında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Allerji ve Çocuk Göğüs Bilim Dalları Hekim ve çalışanları tarafından düzenlenen bir emeklilik yemeği vardı. Prof Dr Esen Demir’in emeklilik yemeğiydi. Çok anlamlı, çok değerli bir gece oldu. Aynı zamanda benim eşim olan Dr. Esen Hanım binlerce hastayı tedavi etmiş, sağlığına kavuşturmuş. Yüzlerce Tıp öğrencisi, onlarca da Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı yetiştirmiştir. Akademik yaşamında başarılarına Behçet Uz Hastanesinin Alerji Bölümünü kuruculuğuna önderlik yapmış. Genç Alerji Uzmanlarının akademik gelişmelerini sağlamak ve teşvik etmek için Ulusal Genç Alerjistler kongrelerinin düzenlemiştir. Yılda bir kez yapılmasının önderliğini yapmaktadır. En önemlisi de bilim dünyasının temkinli ve çekingen yaklaştığı Süt Alerji tedavisinin önünü açmıştır. Zorlukları tek tek aşmış. Ve bilim dünyasına bu sorunun çözülebileceğini birçok vakada göstermiştir. Halk arasında bir söylem vardır. Hani derler ya “Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin sebebi vardır”. Sabırla tüm engelleri aşarak başardı. Yıllarca hasretle, özlemle süt içemeyen çocukların süt içmelerini sağladı. Tedavi ettiği çocuklar tarafından “Sütçü Teyze” lakabı verildi.
Bazı kaynaklarda süt alerji oranının %2 dolaylarında olduğu yazıldığına göre toplumda ciddi sayıda süt alerjisi var. Dört tip çocuk süt alerjisi var olduğu biliniyor. Kanlı ishal, hırıltılı solunum gibi sorunlar, tekrarlayan ekzama tarzı döküntülere neden olan süt alerjisinin Tip 1 tipinde anafilaksiye yani komaya sokan ağır tipleri de olabiliyor.
Dr Esen Demir Teşekkür Konuşmasında “Ben Atatürk’ün biz kadınlara sağladığı olanak ve fırsatlar nedeniyle okudum. Halkına hizmet olacağı buldum. Bir Cumhuriyet Kadını olarak M. K. Atatürk’ümüze minnetarlığımı belirtmek istiyorum” diyerek tüm çalışma arkadaşlarına, hastalarına teşekkür ederek sözünü bitirdi.
1923 yılında Selanik’ten gelen Mübadil bir ailenin kızı ile 1937 yılında 17 yaşında Bulgaristan’dan bir geminin yük ambarında saklanarak Türkiye’ye gelen asker bir babanın üçüncü çocuğu olarak 1955 yılında dünyaya gelmiş. Eşim Dr Esen Hanım, İlkokul ve orta öğrenimi İzmir’de tamamlamış. 1978 yılında Ege Üniversitesinden mezun oldu. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Alerji ve Göğüs Hastalıkları Uzmanlığını yine aynı Üniversitede tamamlayarak Ege Üniversitesi’nde akademik yaşamını Aralık 2022 yılına kadar sürdürüp emekli oldu. Yüzlerce akademik çalışmaya imza attı.
Uzun yıllar Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Türk Halk Oyunları- Folklor sorumlu Öğretim Üyeliğini yapmıştır. Aynı zamanda iyi bir anne olarak biri kız biri oğlan iki çocuk yetiştirmiştir. İki kız torunu vardır.
Yasal ve zorunlu olarak emekli olan eşim Dr Esen Demir tüm birikim ve deneyimlerini İzmir Alsancak’ta muayenehanesinde devam ettirmektedir. Emeklilik yaşının 67 olmasının ülkemiz açısından erken olduğunu ve yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini ifade etmektedir.
TÜLOV Mütevelli Heyeti Üyesi ve Burs Komite başkanlığını da yapan Dr Esen Demir’in emeklilik töreninde söz aldım. Bende “Her başarılı kadının arkasında bir erkek vardır” diyerek kendime pay çıkarmaya çalıştım. “Başarılarla geçen akademik ve aile yaşamı için teşekkür ediyorum” diyerek sağlıklı ve mutlu birlikteliğimizi sizlerle paylaşmak istedim. Alkışları eşime, eleştirilerinizi bana iletmeniz dileğiyle şürçü lisan ettiysem affola.
16.01.2023
İzmir
YORUMLAR