Menne ve Püren
“Bugün 10 Aralık Pazar, İnsan Hakları günü. Hak arayanların, ‘hukukun üstünlüğü’ ve ‘adalet’ diyenlerin günü. Ama ne yazık ki böyle bir günde bile ne dünyada ne de ülkemizde insan haklarının anlamı kaldı.” Ben bunları zihnimde yuvarlarken Göcek Kültür Merkezine varmışız. Göcek Kültür veTurizm Derneğinin yeni başkanı Sayın Şeyda Avcı Abay’ın öncülüğünde düzenlenen “Menne (çıntar) Çıntar Toplama” yarışmasına eşim Esen Demir ile katıldık.
Kültür Merkezinin önü kalabalık. Çoluk çocuk Göcekli hemşehrilerim, hatta Fethiye’den katılanlarla birlikte epey kalabalık toplanmıştı. Doğa, menne, Göcek tutkunlarıyla yüz kişiyi aşkın toplandık. Yeni başkanımızı kutlarken, “Nereye gidiyoruz” diye sordum. “Osman Ağa Koyunun arka sırtlarında Akçaalan tepesine gidiyoruz” deyince içim cız etti.
Göcek’te hatta Türkiye’de gündem: Büyük bir kısmı 1. derece sit alanı olan Osman Ağa Koyunun sessiz sedasız peşkeş çekildiği. İnşaat ruhsatı verildiğiydi. Hatta inşaat başlanacağı dünya güzeli Göcek koylarının birer birer talan edildiği konuşulduğu bugünlerde dernek ve Göcek halkının bu anlamlı dayanışma etkinliğine biz de katıldık. Son yağmurlardan sonra güneşin de katkısıyla doğa ne kadar da cezbediciydi. Osman Ağa Koyunun yanından geçerken yüreğim yandı. Göcek halkının tek denize girebildiği koyda tekneler istirahate çekilmişti. Çam ağaçlarının yanında makilikleri de hüzün kaplamıştı. Sanki buldozerlerin geleceğini duymuşlar gibiydi.
Göcek Kent Konseyi ve Göcek Kültür ve Turizm Derneği, STK ( Demokratik Kitle Örgütü) olarak müthiş işler yapıyor. Yönetimi oluşturanların büyük bir çoğunluğu herhangi bir siyasi partiye üye değiller. Onların sevdası doğayı, çevreyi, Göcek’in değerlerini korumak, Keşke Türkiye’de STK’ları onların yaptıklarının yarısını yapabilseler demokrasimiz ne kadar güçlenir.
Doğaseverler yanlarında getirdikleri piknik yiyeceklerini sergilediler. Çaylar kondu. Göcek adaları, turkuaz Skopia körfezi hemen yanı başımızda. Hepsi ellerini havaya kaldırmış isyan ediyorlar.
“Güzel olmak suç mu?”
Derneğin önceki dönem başkanlarından Onur Ugan, katılımcılara hoş geldiniz diyerek çevreyi kısaca tanıttıktan sonra menne hakkında bilgi verdi. Zehirli zehirsiz ayrımını anımsatarak mantarların neslinin devam etmesi için kökten kesilerek nasıl toplanacağını anlattı. Kaybolmamak adına en az ikişer kişi gidilmesini önerdi. “Saat 14.00’te yarış bitecek. Çıntarlar sayılacak, tartılacak. Toplanan çıntarlar sayı, ağırlık, büyüklüklerine göre birincilere ödül verilecek” diyerek yarışmayı başlattı. Çevreye ikişer üçer dağıldık. Doğa banyodan yeni çıkmış çocuklar gibi mis gibi kokuyordu. Pürenler çiçek açmış doğanın parfümünü salıyorlardı. Arılar püren çiçekleriyle adeta dans edip sevişiyorlardı. Karacaoğlan’ın şiiri gönlüme düştü, “Arılar da konmaz oldu pürene/Şükür olsun bu sevdayı verene.”
Yardımcım Tuğrul Keser ile çalıların ağaçlarını altlarını yoklayarak epey dolaştık. 3-5 tane bulduk. Püren balı gibi püren çıntarı diğerlerinden çok daha güzel oluyor. Hani “yeme de yanında yat” derler ya işte öyle bir tane buldum. Özenle kökünden kestim sepetime yerleştirdim.
Yarış bitti anonsu ile gelen menneler tartıldı, ölçüldü ve sayıldı. Kategorilere göre birinciler seçildi. Ödülleri verildi. Ayrı ayrı ve toplu fotoğraflar çekildi.
Toplanan çıntarlar temizlendi, doğrandı. Soğan, biber be birkaç demet kekik ile güzelce kavruldu. Hep birlikte yedik. Yöremizin çok sevilen mantarların başında gelen mennenin kalori oranı düşüktür. Kilo sorunu olan kişiler tarafından güvenle tüketilebilir. Ağrılara iyi gelir. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Vücudun savunma ve bağışıklık sistemlerini destekler. Romatizmal ağrıları azaltır. Mide rahatsızlıklarına iyi gelir. Anti aging yani yaşlanma belirtilerini geciktirir. Suyu özellikle cilt hastalıklarına karşı etkilidir. Sivilcelere iyi gelir. Kanser hastalarının iyileşme sürecini destekler. İçeriğindeki yüksek demir oranı sayesinde kansızlık giderir. Zihinsel yorgunluğu azaltır. İçeriğindeki folik asit kalbi korur. Kolesterol sorunu olanlar için ideal bir besindir.
Kokuları yanında güzelliği ile doğayı süsleyen pürenlerden doğanın da iznini alarak birer demet püren çiçeğini hediye olarak aldık.
Dernek başkanımıza Osman Ağa Koyunun talancılarını sordum, “Maalesef yetkililer bizi bilgilendirmedi. Geciktik. Adeta dosyaları kamuoyundan kaçırdılar. Kiraya veren bugünün iktidarı. Kiralayanlar ve ruhsat verenler ne doğayı ne de insanlığı düşünüyorlar! Ruhsat iptali yanında Göcek sevdalılarının da katkılarıyla savaşımız artarak devam edecek. Tüm çevreci ve doğaseverleri mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz” dedi. Gelin dostlar hep beraber Osman Ağa Koyunu savunalım. İnsan hakkı için.
Göcek
11.12.2023
YORUMLAR