Telefonun ucunda uzun yıllar birlikte çalıştığım Ecz.Celal Öcal “Sayın Vekilim birkaç kez talep etmeme karşın sizi ikna edemedim. Lütfen sizi Sancakkale (Yenikale) şehitliğine götürmek istiyorum. Toprakkale de denilen Sancakkale ile Yenikale şehitliği önemli ve tarihi bir yer.” Artık hatırını kırmayacağım noktaya gelmişti.
8 Kasım Çarşamba akşamüstü, Kıbrıs Şehitleri Caddesinin başında İzmirliler için marka buluşma noktalarından Sevinç Pastanesi önünde Celal Öcal’la buluştuk. Epey fiziksel değişiklikler olmuş. Aksayarak yürüyor. Elinde ağır bir omuz çantası. Taksi ile Narlıdere’ye doğru giderken eskilerden konuşuyoruz. SSK Tepecik Ege Kadın Hastalıkları ve Doğum Eğitim Araştırma Hastanesinde birlikte çalıştığımız yılları konuşuyoruz. Emekli olduktan sonra kitap yazarlığı, karanlıkta kalan, üstü örtülmüş konularda araştırma yaptığını öğrendim. Sohbet iyice derinleşince, 1960 yılları sonrası Buca Ortaokulunda Erdoğan Yurdunda yatılı okuduğundan söz edince aynı yıllarda aynı yurt ve okuldan olduğumuz ortaya çıktı. Bizim öğrencilik yıllarımızda Buca Ortaokulunda çok değerli öğretmenlerimiz ve eğitim sistemi vardı. Sonraki yıllarda ünlü olan pek çok bilim adamı ve yönetici yetişti. Ahmet Piriştina, Dr Osman Gürün, yazar Ecz. Celal Öcal ilk anımsadıklarım.
Şehitlik, İzmir Narlıdere Deniz Kuvvetleri Sahilevleri birliği dış kapısına çok yakın, mandalinalar arasında demir kafes içinde 4-5 mezar korunuyor. 5 Mart 1915 şehitlerinin mezarları başında dualarımızla yad ettik.
Daha sonra sahile gittik. Topraklarla korunmuş, denize doğru bir burun gibi uzanan Sancakkake’yi hem gururla hem de hüzünle seyrettik. Üzerindeki bayrak dalga dalga dalgalanıyordu. Birincisi gururlandık. Emperyalistlere karşı ilk direnmenin sembolü. İkincisi ise bugüne dek yeterince hak ettiği önem verilmemiş. Kazılar tamamlanmamış. Kale ortaya çıkarılmamış, müze haline getirilmemiş. Her iki tarafta fotoğraflar çektirdik.
Yazarımız Eczacı Celal Öcal “…burası yani Sancaktepe kalesi ve Şehitlik TBMM’de gündeme getirilmedi. İktidar sürekli kulak arkası yaptı. CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel buraları ziyaret etmeli ve hak ettikleri önem verilmelidir” dedi.
Ne olmuştu burada;
Birinci Dünya Savaşı, 28 Temmuz 1914 tarihinde başlayıp 11 Kasım 1918 tarihinde sona erdi. Avrupa merkezli küresel bir savaştır. Dünya Savaşı'nda İngiltere, Fransa, Sırbistan ve Rusya İmparatorluğu'nun oluşturduğu (daha sonra İtalya, Yunanistan, Portekiz, Romanya ve ABD'nin katıldığı) İtilaf Devletleri, Almanya ve Avusturya-Macaristan'ın oluşturduğu (daha sonra Osmanlı İmparatorluğu ve Bulgaristan'ın katıldığı) İttifak Devletleriyle savaştı.
Osmanlı devleti başlangıçta savaşa katılmamasına karşın emperyalist devletler Antalya’dan Çanakkale'ye dek çeşitli saldırılar ve çatışmalara yol açtılar. Çanakkale savaşından önce Meis adası, İzmir saldırıları oldu. Kaş Meis adası önlerinde dünyanın ilk uçak gemisini Türkler batırdı. İzmir saldırısını İzmir Körfezi ve Urla Uzunada ( Kösten) da ilk başarılı savunmayı yaptılar. Çanakkale Savaşı’ndan önce İzmir’e üç kez saldırı oldu.
Üçüncü saldırı 5-10 Mart 1915 tarihleri arasında Narlıdere Sahillerinde Toprakkale de denilen Sancakkale önlerinde olmuştur. Emperyalist saldırı yapan filodan 3 İngiliz gemisi mayın döşenerek batırılmış ve İngilizlerin İzmir körfezinden çekilmelerini sağlamıştır.
Yazar Ecz. Celal Öcal, o şanlı İzmir direnişi sırasında şehit olanlara ve ilk savunmanın yapıldığı Sancaktepe’ye yeterince sahip çıkılmamasına, gerekli önemin verilmemesine isyan ediyor. Kitabında İzmir Valiliği ve Deniz Kuvvetlerine birçok kez başvurularına yanıt alamamanın haklı serzenişte bulunuyor. O nedenle konunun TBMM'ye taşınmasını istiyor.
Aksak Timur gibi, koca bir sırt çantasında resmi kurumlara yazdığı yazılar, kitapları ile ilgili kişi ve kuruluşları fırsat buldukça Şehitliğe götürüp dua ettirip yerinde tespit yaptırıyor. Ayrıca birde kitap yazmış. Dünya Savaşı’ndan Kurtuluş’a İzmir (1914 -1922). Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. Yılı anısına Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, şehitlerimize ve gazilerimize armağan ettiği kitabı okumanız gerekiyor. Neden?
Winston Churchill’in sözünü anımsatarak yazımı tamamlayalım; “ ne kadar geriye bakarsanız o kadar ileriyi görebilirsiniz”. Bu sözün değeri İsrail-Filistin savaşını gördükçe artıyor. Bugün Anayasa Yargıtay çatışmalarında da emperyalistlerin ülkemiz üzerinde yaratmaya çalıştıkları kaosu, oyun ve amaçları görmemiz gerekiyor. Geleceğimiz için.
13.11.2023
Göcek
YORUMLAR