Toprağına, doğasına bağlılığın en güzel örneklerinden biri de ters lalelerdir. Anadolu'ya özgü, endemik bir çiçektir. Kıymetlidir, değerlidir. Çeşitli topluluklar ve dinlerde birçok anlam yüklenmiştir. Genellikle soğuk coğrafyada yetişir. Ne onlar Munzur’u bırakır ne de Dersim laleleri. O güzeller güzeli laleler Munzur, Mercan gibi hırçın dağların yamaçlarında, Ovacık ovalarının düzlüklerinde yetişir. Yetiştiği yerlerin dinginliğini ve direncini verir. Oraların güzelliğine güzellikler katar. Dersim onlara, laleler Dersim’e sarılmış tek vücutturlar. Nasıl ki Anadolu’nun ender, gözde çiçeği ters lale ise Kamer Genç’te Anadolu’nun bağrından çıkmış nadir ve kıymetli değerlerimizden biridir.
Kamer Genç, Tunceli ilinin Nazımiye ilçesinin Ramadan ( Ramazan) köyünde karların kerpiç evlerin boyuna ulaştığı Şubat ayının 23’ünde dünyaya gelir. Yıl 1940. 2. Dünya savaşının en sıcak günlerinde, karlar arasında bir lale doğar. Hem sevecen hem de ters mi ters.
Baba özlemiyle, yalınayak başı kabak, ilkokulu bitirir vadinin derinliklerinde. Hep yukarı doğru yamaçlara yürüyerek çıktığı dağların arkasında Nazımiye Orta Okulunu başarıyla bitirir. Ankara’da Liseyi yatılı kazanır. Köy halkının aralarında topladığı paralar sayesinde okumaya gidebilir. İlk okuldan itibaren çok zor koşullarda köye doğru gidiş dönüşler başarı ufkunu açmada önemli rol oynar. Okumak Adam olmak isteği adeta yüreğine yazılır.
“Ben Munzur’un serinliğini, lalelerin mahçup sevincini görmeden edemem. Ben Sevim’den önce onlara aşık oldum” derdi.
Yoksul bir Alevî Zaza ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Kamer Genç'in babası Ali Genç yazları İstanbul’da amelelik yapıp ailesinin zar zor geçimini sağlarmış. Zorlu ama başarılı bir öğrencilik yaşamından sonra 1960'ta Ankara'da Maliye Okuluna yatılı olarak girdi. Bir yandan da yazları babasının yanında inşaatlarda çalışmış. 1966'da Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisini (Sonradan Gazi Üniversitesi) bitirdi. 1966 yılında girdiği Danıştay sınavını birincilikle kazandı. 1974-1976 yılları arasında Paris'te mesleki deneyimlerini geliştirmiş. Sonraki yıllarda, Danıştay tetkik hakimliği ve Danıştay savcılığı görevlerini yaptı. 1981 yılında Tunceli’den Danışma Meclisi ve Başkanlık Divanı kâtip üyeliklerine seçildi. 1980 Askeri Darbe sonrası 1983'te çok partili yaşama dönüşle birlikte Kamer Genç siyaseti sürdürme kararı alır. Ancak Danışma Meclisindeki muhalif tutumları ve ters çıkışları nedeniyle Danışma Meclisi'nde adaylığı veto edilir. Sonraki yıllarda yoğun siyasi çalışmaları sonucunda 1987 yılında SHP'den Tunceli milletvekili seçildi. 1995'te adaylığının tekrar veto edilmesi nedeniyle DYP'den Tunceli milletvekili seçildi. Tunceli halkının 7 kez teveccühünü ve vekilliğini almayı başardı.
Yıllar sonra, Kamer Genç belgesini yapmak için Tunceli ilçelerini dolaştığımda halkın sevgi ve teveccühünün çok yüksek düzeyde devam ettiğini gördüm.
1993'ten itibaren üç kez TBMM Başkan Vekilliği yaptı. Ardından 2002 seçimlerinde bireysel olarak seçilecek oy almasına karşın, DYP'nin barajın altında kalması nedeniyle milletvekili seçilemedi. 2007 genel seçimlerine bağımsız olarak katılıp milletvekili seçilmiştir. Haziran 2010 tarihi ile birlikte eski partisi CHP'ye geri dönmüştür.
Milletvekilliği dönemlerinde sert hatta tek başına muhalif söylemleriyle halkın sevgilisi oldu. Muhalif tavırlarıyla ters hatta sert, halkına karşı da o kadar yardımsever sevecendi. Halkı onun için “şekerimdi”.
2015 yılının ilk aylarında Mecliste yan yana otururken “Doktor, Göğsümün altında, midemin üst-solunda künt bir ağrım var” demesiyle başlayan o kötü gidiş çok sürmedi. 2015 yılında bir süre pankreas kanseri tedavisi gören Kamer Genç 22 Ocak 2016 tarihinde tedavi gördüğü hastanede 75 yaşında öldü. Cenazesi vasiyeti üzerine Tunceli'nin Nazımiye ilçesine bağlı Ramazan köyünde Türk Bayrağına sarılarak doğduğu gün gibi karların arasında defnedildi.
“Ben Cumhuriyetin ve M. Atatürk’ün yoksul Anadolu çocuklarına sağladığı olanaklar sayesinde okudum. Minnettarlığım, ülkeme hizmet aşkım, yoksul halkıma hizmet etmekten büyük onur duyuyorum” derdi.
Yaşamında Tuncelili öğrencilere burs sağlayarak, halkın sorunlarını çözmekle geçirdi. Demokrasi savunucusuydu. Laiklik onun adeta vazgeçilmezlerinin başında gelirdi. Haksızlığın, yolsuzluğun ve soyguncuların hep karşısında dimdik durdu.
Muhalif olmak onun yaşam tarzıydı. İktidarların, egemen güçlerin korkulu rüyasıydı. Halkın gönlünde taht kurmuştu. Munzur’un, tüm Anadolu’nun nadide çiçeği, ters lalesiydi. Ölümün 7. Yılında yine kalabalık bir Kamer Dostları katılımıyla mezarı başında onu yalnız bırakmadı. Anıları önünde, Tunceli ve Halkına verdiği hizmetler nünde saygı ile eğilirim.
İzmir
17.01.2023
YORUMLAR