Üç dönem Milletvekilliği yapmış biri olarak, Meclisin yeni çalışma dönemini yerinde görmek, arkadaşlarımı, yoldaşlarımı ziyaret etmek için geçen hafta TÜLOV Yönetim Kurulu üyeleriyle Ankara’ya gittik. Seçime giderken Grup toplantılarının daha kalabalık ve heyecanlı olduğunu gördüm. Ziyaretler sohbetler derken, CHP Genel Merkezine de uğradık. Hemen her odada hummalı bir hazırlık vardı. Seçimler yaklaştıkça Türkiye’nin her köşesinden siyasi partilerin genel merkezlerine yüzlerce ve binlerce yurttaşımızın Ankara’ya ziyaretleri başlattığını gördüm. Antalya’ya Bodrum’a deniz, kum, güneş turizmi seyahatleri yapılırken Ankara’ya da politik - siyasi turizminin gereği yapılacak gibi görünüyor.
CHP Genel Başkanının çalışkan Özel Kalem Müdiresi Derya Gödek’in sıcak keçiboynuzu bitki çayını içtikten sonra teşekkür ederek makamdan ayrıldık. Asansörle zemin kata inince CHP Genel Merkezi girişinde bir sergi dikkatimi çekti. Çok yerinde ve anlamlı bir sergi düzenlenmiş. “Köy Enstitüleri Fotoğraf Sergisi”ni gezip tek tek inceledikten sonra hem üzüldüm hem de dehşetlere düştüm. CHP Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyon üyeleri Köy okulları ve Köy Enstitülerini yerinde incelemişler ve bir rapor ile birlikte fotoğraf sergisi hazırlamışlar. Ellerine yüreklerine sağlık. Ankara’ya giderseniz sergiyi gezmeden geçmeyin.
İktidarın 20 yıldır, köy okullarını ve Köy Enstitülerilerini bakımsız, yalnız, harap ve kendi hallerine bırakmışlar. Binbir zahmet ve zorluklarla hayat kazandırılan, binlerce öğrenci yetiştiren köy okulları enkaza dönüştürülmüş. Bu görüntüler ile iktidarın ne köylerden ne de okullardan asıl Cumhuriyetten intikam alma politikalarının bir sonucu olduğunu düşünmemek elde değil. 20143 köy ilkokulu ve 21 köy enstitüsü kaderine terk edilmiş, enkaza dönüştürülmüş. Nice Anadolu çocuğu buralarda okudu, aydınlandı. Çağdaş Türkiye’ye hizmet eden bu okulların enkaza dönüştürülmeleri, kendi kaderlerine bırakılmaları içimi acıttı, yüreğimi sızlattı. Umuyorum ve özlemle bekliyorum ki Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümünde bu eğitim kurumlarında da yeniden çiçekler açacak. Bakirlerinde çocuklarımız koşuşacak.
Sergide gördüğüm fotoğrafların şokunu yaşarken, telefonda yıllarca eğitim neferi olarak gece gündüz çalışan Öğretmen Ayşe (Özgen) Akçit’in ölüm haberi geldi. Atatürk’ün yakın silah arkadaşlarından Yunus Nadi Abalıoğlu'nun üçüncü kuşaktan akrabalarından olan sevgili öğretmenimiz çalışkan, yardımsever, hümanist, örnek ve idealist bir Cumhuriyet öğretmeniydi.
1959 yıllarının ikinci yarısında Fethiye Seki Beldesinin aydın ve demokrat Muhtarı Ramazan Özgen ilk iki kızını Bolu Yatılı Kız Öğretmen okuluna yatılı öğrenci olarak göndermiş. O günün zor koşullarına karşın 5 kızını ve iki oğlunu da okutmuş. Kızlarını uzaklara öğretmen olmaları için göndermesine çevresindeki birçok kişi karşı çıkmasına rağmen “Benim kızlarım için; Seki Ovasında ‘Sırtı çocuklu Eli eşekli’ dedirtmeyeceğim. Kızlarım okuyacak” diye karşı çıkmış ve yöresine iyi bir örnek ve önder kişi olmuş.Ayşe öğretmenin ilk görev yeri Fethiye Gökçeovacık köy ilkokulu olmuş ve daha sonra sırasıyla; Yayla Patlangıç, İnce Aliler ve 24 yıl İnlice köy ilkokulu öğretmenliği yapmış. Gece dememiş gündüz dememiş okulu, ailesi, köyü ve ülkesi için çalışmış. Çalıştığı köylerde hemen hemen okuma yazma bilsin bilmesin tüm kadınların evlerine tarlalara giderek okuma yazma öğretmiş. Öğrencileri ve içinde yaşadığı halk için çalışmış, çabalamış, yardım etmiş. Yoksul köy çocuklarını yatılı okul sınavlarına hazırlamak için kurslar düzenlemiş. Görev yaptığı okulların örnek bir eğitim kuruluşu olması için çiçekler, ağaçlar dikmiş. Annesinden öğrendiği kadarıyla Seki kilim ve halıcılığını yaşatmaya çalışmış. Bir Anadolu çocuğu, kadını olarak Cumhuriyetten öğrendiklerini, kazandıklarını yine öğrencilere, kadınlara ve içinden yetiştiği halkına sonuna dek vermiş.
Seki'deki cenazesine Fethiye ve Türkiye’nin her yerinden onlarca öğrencisi uğurlamaya geldi. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına fedakar, vefakar öğretmenlerimiz ve yurtseverlerimiz sayesinde geldik. Cumhuriyetimiz sonsuza dek yaşamaya devam edecek.
Işıklar yoldaşın olsun sevgili öğretmenim. Gözün arkada kalmasın Anadolu’nun tüm okullarında yeniden çiçekler açacak, çocuklarımız koşuşacak. Yeniden bahçelerinde ağaçlar yükselecek.
Aziz Nesin’in güzel bir sözüyle yazımı bitirmek istiyorum.
"Bir okul bahçesine gömsünler bizi çocuklar koşsun üzerimizde..”
Yaşasın Cumhuriyet!
Göcek - 31.10.2022
CHP Genel Merkez "Köy Enstitüleri" Sergisinden kareler
Öğretmen Ayşe Özgen Akçit
YORUMLAR