Önceki haftalarda Cemile başlıklı yazımda 23 Nisan 2024 tarihli KKTC ile ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşmıştım. Bu haftaki yazımı yine Kıbrıs ile devam etmek istiyorum
24 Nisan Çarşamba günü Girne tarafına gittik. Girne ben görmeyeli epey kalabalıklaşmış. Yoğun inşaat şantiyeleri var. Betonlaşma dikkat çekici düzeylere ulaşmış.Yollar araçtan geçilmiyor ve yetmiyor. KKTC yöneticiler özellikle Girne trafiğine çözüm getirmeli.
Güney Kıbrıs ta dahil tüm adada10 adet Golf sahası var. Girne Esentepe’de Corineum Golf ve Country Club’ gittik. Zeytinlerin arasında harika bir Golf alanı oluşturmuşlar. Kıbrıs’ta su sorunu var. Türkiye’den gelen su sulamada hemen hemen çok az kullanılıyormuş. Bu kadar Golf sahası nasıl sulanıyor diye sordum. Tüm golf sahaları deniz suyundan arıtılarak sulanıyormuş. Bodrum su sorunun çözüm iünde alternatifi olabilir mi? Dünya su kaynakları gün geçtikçe azaldığına göre insanoğlu deniz suyuna yönelecektir.
Golf sahasının güzel atmosferinde 1967-70 yılları arasında Heybeliada Askeri Deniz Lisesinden okul arkadaşımız olan, “Sevgi Birliği” üyesi Prof Dr Deniz Ünsalan ile Golf Sahası terasında buluştuk. Girne (Krienia) Üniversitesi Denizcilik Fakültesinde Gemi İnşaat Öğretim Üyeliği yapmaktadır.
Hasret giderdikten sonra KKTC Üniversitelerini ve eğitimi konuştuk. Hem Türkiye’de hem KKTC de Akademik ortamında bulunmuş bir akademisyen olarak Üniversite eğitiminde geldiğimiz durumları değerlendirdi. Hiç umutlu konuşmadı. Türkiye ve KKTC Milli Eğitimi ivedilikle yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Gidişat iyi değil” diyerek tabloyu özetledi.
Bırakın çağdaş ve dünya çapında bir eğitim politikalarını Milli Eğitim Bakanının yeni müfredat ve eğitim politikalarını nasıl orta çağ düzeyine indirgeme çabalarını ibretle izliyoruz. Atanamayan Öğretmenler, Gerici Müfredat Programları ve Hergün Cinayet haberleri ve şiddet olayları ile Milli Eğitimimiz yerlerde sürünüyor.
Lefke’ye dönerken Dr Hasan Öztoprak Lefkoşa çıkışında yolun sol tarafında bir üniversite gösterdi. Hemen üniversite in karşısında yani yolun sağında da Pavyon, Kumar ve benzeri kulüpler var ve aynı patronunmuş. Yolun solunda Üniversite sağında Gece Klüpleri gibi eğlence yerleri! Sanırım gündüzleri üniversite de eğitim gören gençlerimiz (ne kadar eğitim alıyorlarsa!) gecede çeşitli kulüplerde pratik yapıyorlardır.! Sözün kısası KKTC de mantar gibi üniversiteler kuruluyor, adım başı eğlence klüpleride onlarla yarışıyor. Takdir halkımızındır.
25 Nisan sabah kalktığımızda, Türkiye’ye dönüş için hazırlıklar yaparken, Dr Hasan Bey bahçeden bazı çiçek ve meyve fidanları hazırlamış. Özellikle Avakado için tembihliyor “ Bu avakadoyu ben aşıladım. Dikkatli götür” diye uyardı. Bende Göcek’te dikmek üzere özenle valizime yerleştirdim. Dr Hasan aynı gün Göz ameliyatı olacağı için Avakado’nun Göz sağlığı başta insan sağlığı açısından son derece çok yararlı olduğunu anlattı.
“Nurettin, soframızdaki bu avakado, bahçemizin nadide avakado ağacındandır. Yedikçe gençleştirir. Lif kaynağı açısından çok zengindir. karbonhidrattan daha fazla iyi türde yağ içerir. Zeytinyağ düzeyinde çok kaliteli yağ yapısı vardır. Bu sebeple diyabet, kalp hastalıkları, kolesterole karşı faydalıdır. Avokado, nötr tadından dolayı salatlarda, soslarda, sandviç ve yemeklerde sağlıkla tüketilebilirsin”.
Avokado ile ilgili bilgilenmeye devam edelim mi? Ne dersiniz?
Ana yurdu Orta Amerika, Meksikadır. Türkiye’de ilk yetiştirilen yer Göcek’tir ve anıt ağacı olarak yaşamını sürdürmektedir. Avokado; C, E , K vitamini, piridoksin (B6), tiamin (B1) niasin (B3), folat (B9), riboflavin (B2), pantotenik asit (B5) vitaminleri ve potasyum, demir, magnezyum, fosfor, bakır, çinko ve manganez mineralleri ile lutein, beta-karoten ve omega-3 yağ asitleri içerir. Ortalama bir avokado yaklaşık 250 kaloridir. Bu kalorinin %75’inden fazlası iyi yağlardan gelir.
Anamur Bahçesi sitesinden aldığım diğer bilgiler de çok yararlı olduğu için sizlerle paylaşıyorum.!
Avokado, en çok lipofilik (yağda çözünür) antioksidan içeren meyvedir.
Anti kanserojen özelliklere sahip olduğu bildirilen faydalı biyoaktif fitokimyasallar içerir.
Yüksek potasyum ve düşük sodyum içerdiği için tansiyonu dengeler.
Besinlerle alınması gereken elzem (esansiyel) yağ asitleri içermektedir.
İçerdiği glutatyon maddesi sayesinde vücudu serbest radikallerden arındırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
Yağda çözünen besinlerin emilimini arttırdığı için besin takviyesi gibi işlev görür.
Yapılan bazı araştırmalara göre, besinlere avokado yağı ilavesinin antioksidan emilimini 2.6 ila 15 kat artırabileceği saptanmıştır.
Avokado çok az şeker içerdiği için glisemik indeks yükünün yaklaşık sıfıra yakındır. Böylece kan şekeri kontrolü, kilo yönetimi gibi durumlarda yardımcı olabilir. Özellikle şeker hastalarına önerilir.
Yüksek lif oranıyla bağırsaklardaki faydalı bakterileri besleyip probiyotik etki sağlar, kabızlığı önler.
Avokado zengin demir içeriğiyle demir eksikliği tedavisinde tüketilmelidir.
Eğitim politikalarına bilemem ama çocuklar ve gebeler başta olmak üzere herkese yaralı bir meyvedir.
Herşeyden önce sağlık.
Göcek
12.05.2024
YORUMLAR