İntihal
İntihal bir kişinin düşüncelerini, keşiflerini, eserlerini kaynak göstermeden alıntılama olarak geçer ve bir bilgi hırsızlığı olarak kabul edilir.
Kısaca aşırma!
Bilgi aşırma ya da bilimsel hırsızlık yaptırımları olan bir durumdur.
İntihalin çeşitleri vardır. En yaygın intihal türlerinden biri “Kopyala-yapıştır yöntemiyle yapılan intihaldir.”
İntihal, Arapça kökenli bir kelime… Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğe göre “aşırma” anlamına gelmektedir.
Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlükte aşırma; “Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma, intihal” olarak tanımlanmıştır.
Türk hukukunda “kaynak gösterilmeden başkasının yapıtından alınan parça” anlamına da gelir.
İntihal, başkasına ait çalışmayı kendisininmiş gibi teslim etmesi, kelimelerini ya da fikirlerini kaynak göstermeden kopyalaması, alıntıyı tırnak içine koymaması, alıntının kaynağı hakkında yanlış bilgi vermesidir. Kısaca kelimeleri değiştirerek, kaynak göstermeden kaynağın cümle yapısını kopyalamak şeklinde yapılmasıdır.
Doktrinde ise “failin, bir başkasının eserine kendi eseri imiş gibi yani kendisi eser sahibiymiş gibi ismini vermesine” denir. Örneğin Stefan Zweig’ın Korku romanına Endişe adını koyar. Tek bir kelimesini değiştirmeden, bu kitabın yazarı benim diye ortaya çıkar. İşte bu intihaldir. Yakalanınca da “kitabı tırnak içine almayı unutmuşum” diyecek kadar da yüzsüz olur...
Bu konuya nasıl geldim? Benim makalelerimi, sözlerimi, yorumlarımı aşıranları tespit ederek geldim… Ne zamandır bu konu hakkında yazmak istiyordum.
Yazılarımı kopyala-yapıştır yapıp kendi isimleriyle yayınlamışlar. “Hiçbir şey gizli kalmaz, Aydan yakalar” derim her zaman... Yine öyle oldu, yakalandılar!
“Benim çalışmamı olduğu gibi alıp, kendisininmiş gibi gösteren” intihalcileri yakaladım… Bu yazdıklarımı okurlar mı, bilmiyorum ancak yaptıkları aşırmanın, intihalin farkına varmalarını sağlayacağım!
Başkasına ait bir fikri, üretimi, emeği çalmak ne demekmiş görsünler… Bilgi hırsızlarını ifşa edeceğim! Hele bu aşırma işine yeltenen insanların kimliklerini de duyduğunuzda “yuh” diyeceksiniz!
İnsanın düşüncesi, üretimi, buluşu ve yazmak eylemi değerli bir emektir.
İnsan içinde yetiştiği dünyaya, uygarlığa ve topluma olan yükümlülüğünü düşünerek, emek vererek yerine getirmelidir. Kendi düşüncesiyle başkalarının düşüncelerini ayırt edecek yaklaşım içinde olmalı ve alıntı yaptığı kaynağı net bir şekilde ortaya koyup her zaman belgelendirmelidir. Başkasına ait bir metni kullanıyorsa, ismini bilmese de “Alıntı” diye belirtmelidir.
Kimi başkasının çalışmasını kelimeyi bile değiştirmeden kendisininmiş gibi sunuyor, kimi de değişiklik yapmadan, tek bir kaynaktaki metnin önemli bölümlerini kopyalayıp, yapıştırıyor.
Yazarın önceki çalışmalarını kaynak göstermeden olduğu gibi alanlar da var. Kopyalanan metinlerle, kaynak gösterilenleri birleştirerek melezleme yapıyorlar…
Yazıları lapa gibi yapan mı dersiniz, toplayıp, karıştırarak yazan mı dersiniz ne derseniz deyin aşırıyorlar işte!
İşte bütün bu aşırma/bilgi hırsızlığını yapanlar için alınması gereken önlem emeğin-fikrin korunma hakkıdır. Ve intihal çeşitlerinin düzenlenerek, aşırma yapanlara yaptırım uygulamaktır.
Bu yaptırımlar olursa rezil olmak istemezler, ben de yazılarımı sürekli takip ederek, zamanımı dedektiflikle geçirmem...
Sağlık ve sevgiyle kalın...
Aydan Tuncayengin
YORUMLAR