Evden eve nakliyat
Aydan Tuncayengin

Aydan Tuncayengin

Zamanın Ruhu
aydan.tuncayengin@gocekgazete.com

İnsan kaç kez aptallık yapar?

22 Ekim 2023 - 12:40 - Güncelleme: 22 Ekim 2023 - 21:40

İnsan kaç kez aptallık yapar?
hay benim akılsız başım
hay benim bahtsız talihim
hay benim bile bile ladeslerim
hay benim rasyonellikten uzaklaşan duygularım
aynı hatayı yirmi bir kez tekrarlayan aptallık spektrumu
zekamla bağdaşmayanlara oy veren sağ elim
Hay benim aptalca inanışlarım, zihinsel kısa yollarım
gereksiz detayları elemine eden aptallığımın boyutları
beynimin höristik stratejisine tutsaklığım
hay benim yirmi bir kez mağlubiyetle rayından çıkmış yaşamım
insan dehası zekâsızlığım
bir laboratuar faresi kadar işe yaramayacak geleceğim
gözardı edilemeyecek aptallarla yol alışım
hay benim düşük IQ’um
mantıksız, saçma, budalaca fikirlerin peşinden giden aldanışlarım
evrende en bol olan hidrojen kadar, aptallığım
Şiir - Aydan Tuncayengin
****

Akıllı geçinen insanlar neden aptalca şeyler yaparlar?
Belki dünyayı yöneten çok sayıda “akıllı(!)” sandığımız insanın yaptığı aptalca hatalar bu nedenleri anlamamıza yardımcı olabilir.
Daha önce yaşanmış bir olay, durum ya da olgunun şimdi ve gelecekte tekrar yaşanabileceği anlamına gelen, özellikle üzerinde konuşulan olmuş bir olayda kişiler geçmişte benzer yaşanmış olaylara nedense “Tarih Tekerrürden İbarettir” örneğini veririz. Aynı durumların sürekli tekrarladığını görüyoruz!
İnsanları aptal olmaya iten sebepler nelerdir? Hiç düşündünüz mü?
Hepimiz kendi yaşamlarımızda bir tarih taşıyoruz. ‘Tarih tekerrür eder’ deriz, ancak insanın aptallıkları tekerrür ettiği için tarih tekerrür eder! İnsan kendini tekrarlamasa tarih niye kendini tekrarlasın, değil mi?

Masal bu ya; Zeus, bir gün, çağırmış bütün hayvanları ve demiş ki onlara:
“Beğenmediğiniz bir tarafınız varsa söyleyin; düzelteyim.”
Kimseden ses çıkmadığını görünce maymuna dönmüş:
“Sen söyle bakalım, var mı bir kusurun?”
“Benim mi” demiş maymun, “neden olsun ki? Çok iyi kullandığım dört ayağım var; ikisini bazen el gibi kullanıyorum. Görünüşümden de memnunum. Bana sorarsanız, ayı aceleye gelmiş bir karalama zavallı sanki.”
Ayı, bu sataşmayı fırsata da çevirmiş; oda maymun gibi kendini övmüş. Sonra da fili işaret etmiş:
“Fildeki şu biçimsizliği görmüyor musunuz? Bana kalsa kulaklarından kesip kuyruğuna eklerdim.”
Kendisine sataşılan fil durur mu? O da ballandıra ballandıra anlatmış kendini. Ona göre de kusur aranıyorsa balinaya bakılmalıymış:
“Bu kadar şişmanlık düşman başına!.”
Balina yokmuş oralarda ama fırsattan istifade eden karınca olmuş. O da övmüş kendini, “ama” demiş; “peynir kurdu öyle mi? Mini minnacık, nokta kadar!”
Zeus bakmış, herkes halinden memnun; yollamış hepsini.
“Şu hale bak” demiş, gülerek; “nasıl bir dünya bu böyle kendimizdeki kusuru görmezden gelir, başkalarının piresini deve yaparız”.
Neymiş, ders çıkarılmazsa aptallıklar devam edermiş!
****
Ne demiş şair?
“Ders alınsaydı, hiç tekerrür eder miydi tarih?”
Ders çıkarmamız için hayat bizi yeterince sınava tabi tutmadı mı? Yoksa masaldaki gibi aptallığına doymayanların dünyayı getirdikleri yer, uçurumun kenarı değil mi?
Kirli düşüncelerle, insanlığı yok etmeye çalışanların savaş çığlıklarına karşı, tüm canlı nesli yaşatmak ve dünyayı kirlilikten/kirli düşüncelerden arındırmak için laiklik ve demokrasinin evrensel ilkelerine sahip çıkmak zorundayız.
Sürekli trajediye dönüşen yaşamlarımıza hâkim büyük ölçekli aptal insanların verdiği zararlardan kurtulmanın çözümü, öncelikle BİZ olmalıyı başarmak değil midir?
Unutmayalım ki, geniş kitleleri etkileyen aptallığın zararları da kitleseldir. Bugün yaşadıklarımız gibi…

Bir insan ne kadar zeki ise, aptallığının sonuçları o kadar yıkıcı olur!
Einstein “Yalnızca iki şey sonsuzdur; evren ve insanların aptallığı. Ancak ilki hakkında kuşkularım var” sözleriyle Einstein bu sözleriyle aptallığın sınırı olmadığına işaret ederken, Amerikalı yazar Harlan Ellison “Evrende iki şey çok boldur; hidrojen ve aptallık” sözüyle aptallığın insanoğlunun anlamlandıramadığı ve cezalandıramadığı felaketler sonrasında görülen bir davranış kalıbı olduğuna dikkat çeker.
Artık en zeki insanların bile aptalca kararlar aldıklarını, zekâları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunduğunu görüyoruz…

“Aptallık düşük IQ sonucu değil” diyen uzmanlar, mantıksız, saçma, budalaca fikirlerin peşinden gidenlerin hepsinin düşük IQ’lu olmadıklarını ifade ediyor. IQ testlerinden yüksek bir puan almanız sizin aptallık yapmayacağınız anlamına gelmiyor!
Aynı kural siyasiler için de geçerli. Akıllı olduğu varsayılan insanların muazzam boyutlara varan aptallıklar yapabildiğini yirmi birinci yüzyılda bile görüyoruz! Savaşın vahşetini hala savunarak, masum insanların ölmelerine neden olanlar, hem katil, hem de aptal oldukları gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor!

21. Yüzyılda, değil savaşmak, savaş kelimesini kullanmak bile suç olmalıdır!
O zaman tehlike nerede?
Aptalca karar ve davranışların altında yatan nedenleri bilim insanları, aptallığı gereksiz detayları elimine ederek kısa yoldan çözüme ulaşmaya çalışan zihnin, mantığı tümüyle rayından çıkartmasına bağlıyor. Beynin bu eğilimine 'höristik strateji-zihinsel kısa yollar' adı veriliyor.

Suçlu; 'höristik strateji-zihinsel kısa yollar' ise kitleleri derinden etkileyen aptalca karar ve davranışları engellemek için bir çözüm bulmak zorundayız! Savaş denen vahşi uygulamanın şartları artık değişsin. Kan dökmeden, masum çocuklar, insanlar katledilmeden, hukuktaki uygulama gibi ya arabuluculuğu devreye sokalım. Kriz hangi ülke arasında yaşanıyorsa, yönetim kendi içinde çözsün! Ya da şiddete karşı bir chip icat edip, mutluluk hormonu serotoninli hayatlar yaşayalım!

Yeryüzü cennetinde, toprağın, havanın denizlerin, akarsuyun, bolluk ve yaşam bereketinin kıymetini bilemedik! Yaşadığı gezegenin fırsatlarını risk’e çeviren insandan başka canlı yok!
Gökyüzünü işgal eden gökdelenlere, kuruyan derelerden betonlaşan şehirlere, kölelikten, yoksulluğa, hastalıklara, savaşlara kadar dünyanın tüm sorunlarını üreten insanlar değil mi? Bu dünya tarihine tekerrür eden bu kadar aptallıklar yeter. Sonumuzu getirdik ya hu!

Biz dünya nimetleriyle boktan pasta yapmayı seçtik!


Sağlık ve sevgiyle kalın,
Aydan Tuncayengin


 

Bu yazı 306 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum