Evden eve nakliyat
Aydan Tuncayengin

Aydan Tuncayengin

Zamanın Ruhu
aydan.tuncayengin@gocekgazete.com

Herkes İçin Tenis

31 Mayıs 2022 - 10:19 - Güncelleme: 31 Mayıs 2022 - 10:56

Herkes için Tenis

İşte yine kararlı, disiplinli, sebatkâr, kafaya koymuş ve yapmış güçlü sporcu bir kadınla beraberiz.

“Herkes için Tenis” sloganıyla yola çıkan Akademi Tenis Kulübü Kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı, Baş Antrenörü Zeliha Furtun, Türkiye’nin en değerli sporcularının buluştuğu adres Ankara Üniversitesi 19 Mayıs Spor Akademisinden mezun. Marmara Üniversitesi Spor Organizasyon ve Yöneticiliği Bölümü Master programını tamamlayan Zeliha Furtun ile tutkuyla devam ettiği tenis sporu hikâyesini konuştuk.

Aydan Tuncayengin: Kendinizden biraz bahseder misiniz, spor hikâyeniz nasıl başladı?
Zeliha Furtun: Sekiz yaşından itibaren sporla buluştuğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Oldukça uzun bir spor kariyerim var. Ordu doğumluyum. İki oğlum var. Biri mühendis, biri tıp fakültesi beşinci sınıf öğrencisi… İkisi de dört yaşından itibaren tenis oynamaya başladılar. Eşim de tenis sporcusu ve oynamaya devam ediyor. Tenis sporu aile hayatımızın sürekli içinde… Ordu’da tenisin kuruluşu ve oluşumunda bulunan ilk antrenörlerinden biriyim.1993'ten bu yana on beş yıl süreyle Ordu Tenis İl Temsilciliği yaptım . Ve hala Akademi Tenis Kulübü’nün Kurucu Üyesi Başkan ve Baş Antrenör olarak spora hizmet etmeye devam ediyorum.


Aydan Tuncayengin: Tenis sporunu neden tercih ettiniz?
Zeliha Furtun: Tenis, çok zevkli heyecanlı, insana gerek akademik gerek sosyal yetiler katan centilmen ve nezaket dolu şahane bir spordur. Bence sporların şahıdır. Çocuklarınızı hayatları boyunca; daha sağlıklı, daha cesur, daha disiplinli, daha çabuk ve net düşünebilen, tepkilerini kontrol edebilen, sorumluluk alan, iş ve eğitim hayatında daha avantajlı duruma sokabilecek bir spordur tenis. Düzgün ve sert zemin üstünde raketle keçe kaplanmış topa vurarak, sahanın tam ortasına yerleştirilmiş 91 cm yüksekliğindeki bir filenin üzerinden aşırtılarak oynanan, çok zevkli bir oyundur. Tenis sahası yaklaşık 8.23/23.77 metre boyutlarında bir dikdörtgen şeklindedir. Bugünkü tenise gelebilmek için 100 seneye yakın bir zaman geçmesi gerekmiştir. Tenisin adı Wingfield in 1800'lü senelerde Fransız saraylarının soyluları tarafından oynanan oyunlardan aldığı sanılır. O zamanlar saraylarda kralların oynadığı bu oyuna başlarken Fransızca “AL” anlamına gelen “Tennez” diye seslendikleri bilinir. Rivayete göre 17 ve 18. yüzyıllarda krallar bu oyunu öyle heyecanlı oynarlarmış ki, iki Fransız kralı oyun esnasında kortta ölmüşler. Direnebilme yarışı biçiminde iddialarla başlayan maçlar, sonradan dayanıklılık dirençlilik yarışmasına dönüşmüş. 2 kişi veya 4 kişi ile oynanır. Kadınlarda 2 set, erkeklerde 3 set üzerinden oynanır. Her sette 6 oyun her oyunda 4 puan vardır. Tabii ki kısaca anlattım, daha da detayları var.

Aydan Tuncayengin: Diğer ülkelerle Türkiyedeki tenis sporunu karşılaştırdığınızda ne tür farklılıklar var?
Zeliha Furtun: Öncelikle Anne ve Babaları çocuklarına örnek olmaya davet ediyorum. Tenis özellikle gelişmiş ülkelerde çok değerlidir. Spor ve yaşam biçimidir. Tenise gereken değer verilmektedir. Şuna dikkat çekmek isterim, gelişmiş ülkeler de ve Türkiye'nin Ankara, İstanbul, İzmir gibi kentlerin de önce anne babalar oynar, sonra çocuklar onlardan görerek yapmak isterler. Uzmanlar “çocuklara yapması gerekenlere önce siz yaparak örnek olun” derler... Ama bazı illerimizde spor kültürü gelişmediği için katılım daha azdır. Özellikle anneler çocuklarına bu sporu yapsın diye öğütlüyorlar. Bu çok değerli bir istek! Bence ebeveynler kendileri için de düşünmeliler. Kendileri sağlıklı olsun ki çocuklarıyla huzurlu ve uzun bir yaşamları olsun. Aynı zaman da çocuklarına da örnek olsunlar...

Aydan Tuncayengin: Tenis sporu için yaş sınırlaması var mı?
Zeliha Furtun: Tenisi herkes her yaşta öğrenebilir ve oynayabilir. Tenis sporunu her yaştaki birey yapabilir. Tenisi herkes her yaşta öğrenebilir ve oynayabilir. Ama dünya sıralamasında yer almak gerçekten zor uzun ve meşakkatli bir yolculuktur. Bunu herkes göze alamaz. Ve bunun için yüklü bir bütçe ayırmak gerekir. Önce oyuncu çok istemeli sonra aile, antrenör ve kulüp işbirliği yapması gereklidir. O zaman yine de her şey de olduğu gibi başarmanın garantisi yok. Bir de maddi boyutu var. Gerçekten yüksek bir bütçe gereklidir. Çünkü hazırlık süreci yarışma öncesi, sonrası profesyonel destek, antrenör, seyahatler baya yüklü bir bütçe ayırmak gerekir. Bu yükü belirli bir başarı seviyesine kadar aile üstlenir sonrasında da sponsorlar devreye girer. Hazırlık süreci en uzun süren sporlardan birisidir tenis… Ortaokul ve lise sınavları nedeniyle çocuklar tenisten ve spordan kopuyorlar.

Aydan Tuncayengin: Türkiye'de tenis sporu hangi seviyede?
Zeliha Furtun: Türkiye de tenis sporu büyük bir hızla gelişmeye devam ediyor. Önceden halkla buluşamayan tenis son yıllarda daha da kitlelerde yayılma da hız kazandı. Bunda tesislerin ve antrenör sayılarının artması ve belediyelerin tesis açısından kulüplere destek vermesinin büyük önemi var. Çünkü şahıs ya da derneklerin tesis oluşturmaları çok maliyetli bir iştir. Önceleri çoğunlukla büyükşehirlerde yapılan tenis sporu şimdilerde daha küçük şehir ve kırsalda da ilgi görmeye ve yaygınlaşmaya başladı. Bu da çok sevindirici... Ne yazık ki eğitim sistemimizin sadece sınavlara odaklı işlemesi, çocuklarımızın sosyal ve spor yaşantısını olumsuz şekilde etkilemeye devam ediyor. Çocuklar nefessiz kalıyor. Dediğim gibi tenis her yaşta öğrenip oynanan bir spor. Ama sporcu bu yolculuğu düşünüyorsa çocuk 4/5 yaşlarında tenise başlamalıdır. Çünkü hazırlık süreci en uzun süren sporlardan birisi tenistir. En az altı yıl sonra taşlar yerine oturmaya başlıyor ve tenis oyuncusu olmakta yerinizi alıyorsunuz. O yüzden çocuklar, erken yaşta başlasa bile çoğunlukla akademik kariyer düşündükleri için ortaokul lise sınavları nedeniyle tenisten ve spordan kopuyorlar. Kendileri istese bile aileleri tarafından ders yoğunluğu nedeniyle tenisten uzaklaştırılıyorlar. Yanlış yapıyorlar. Hâlbuki sınav hazırlık döneminde daha da çok spora ihtiyaçları artıyor çocukların. Yoğunluk azalabilir ama tamamen bırakmak akademik verimi de düşürüyor. Sürekli oturarak ders çalıştıkları için de en büyük tehlike obeziteyle karşı karşıya kalıyorlar. Bu bilimsel bir gerçek... Çocukların ruhsal ve bedensel streslerini atmaları çok önemli! 
Tenis sporunun akademik kariyer ve bedensel, ruhsal açıdan da çok gerekli olduğunu bilim insanları da söylüyor… Biz de sahada görüyoruz bunun gerçekliğini… Buradan sesleniyorum herkese “Sağlam Kafa Sağlam Vücutta Olur” diyen önderimiz Mustafa Kemal Atatürk her koşulda her kulvarda ne kadar güzel öngörü ve yönlendirmeler yapmış. Her zaman onun gösterdiği ilkeleri aklımızda tutmalıyız.

Aydan Tuncayengin: Ordu kentinde tenis sporu hangi aşamada?
Zeliha Furtun: Yirmi dokuz yıldan beri Ordu'da tenisinin gelişmesi ve yaygınlaşması için aralıksız emek, zaman harcadım. Ordu'da tenis sporunun gelişmesi ve yaygınlaşması için büyük katkım olduğunu belirtmek isterim.Ordu’da Tenis, 1993 yılında o zamanın belediye başkanı Kazım Türkmen tarafından, Ordu Tenis kulübü adıyla vali konağının yanında, çok güzel bir alanda toprak iki kortun yapılmasıyla başladı. Daha sonra üç sert kort eklenerek beş kortla uzun bir süre orduya hizmet etti. Ne yazık ki şimdi yerinde otopark ve kafeler var, bu beni gerçekten çok üzüyor. Orası Ordu’nun aydınlık yüzüydü. Tarihi olarak bile sonsuza kadar yaşamalıydı. Kafe her yerde olabilir ama yapılmış ve aşırı ilgi gören bir tesisi katletmek yapılan en büyük hatalardan biridir. Şu an Karşıyaka da daha büyük kompleks yapıldı bu sevindirici. Ama sahilde ki kortlar da, Ordu’nun spor tarihi olarak, semt spor sahası olarak sonsuza kadar kalmalıydı. Keza yeni yapılanlar bile taleplere yetmiyor. O zaman ki başkanlarımız Bahar Çebi, Mehmet Aydın çok emek verdiler ve sonrasında da görev yapan bütün başkanlara ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İlk kurulduğundan bugüne yaklaşık 29 yıldan beri Ordu'da tenisinin gelişmesi ve yaygınlaşması için aralıksız emek, zaman harcadım. Bundan da onur ve mutluluk duyuyorum.
2008 de ihtiyaçtan kurulan kulübümüzde, güçlü kadromuzla, Ordu halkına ve çocuklarımıza tenisi öğretmeye ve onları tenise kazandırmaya devam ediyor, ilk günkü azim ve istekle çalışıyoruz. Bu süreçte bir sürü çocuklara, gençlere yetişkinlere Tenis oyunu ve kültürünü aşıladım. İçlerinden çok iyi sporcular çıktı, bazıları için meslek oldu. Beden Eğitimi öğretmeni uzman ve tenis antrenörü oldular. Bundan da büyük mutluluk ve onur duyuyorum.


Aydan TuncayenginTenis sporu kişisel gelişimi nasıl destekler?
Zeliha Furtun: Önemli bir bilgiyi paylaşmak isterim ve çok kişi tarafından bilinmez. Anne ve babalar çocuğunuzu spora yönlendirirken şunu çok önemseyin; Özellikle 4/5/6/7/8 yaşların da kemik gelişimi kas gelişiminden daha önceliklidir, o yüzden çocukların ayağını yere bastığı sporlara öncelik verin muhakkak. Ben de bunun için; en fonksiyonel ve en emniyetli ve en az riskli olarak tenisi öneriyorum tabi ki… Özellikle dikkat eksikliği olan çocuklara doktorlar tenis oynamayı tavsiye ediyorlar. Gelişim seminerine katıldığım ve bir doktorun yaptığı sunumda "Spor ilaç olsaydı doktorlar reçetenin birinci sırasına spor yapın diye yazarlardı“ demişti. Bu hep aklımdadır benim.
Kısaca "Tenis Aşk’tır” benim için… Ben de aşığı!
***
Akademi Tenis Kulübü Kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı, Baş Antrenörü Zeliha Furtun Türkiye’yi temsil edecek lisanslı sporcu çocuklar ve spor kültürünü kazanmış bireyler yetiştirmek için mesleğine tutkuyla devam ediyor.
Vücut koordinasyonunuzu geliştirmek, dinamik bir denge kazanmak ve kemiklerinizi güçlendirmek ve çalışma disiplini için Haydi Tenis’e diyorum…

Sağlık ve Sevgiyle Kalın
Aydan TUNCAYENGİN
 

Bu yazı 615 defa okunmuştur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum