BEREKETLİ TOPRAKLARIN MAĞRUR KENTİ SİLLYON
ANTALYA MERAKLISI BORAN ESER KAVAZ SİLLYON GEZİSİ YAPTI.
Geçmişi 4 bin yıl öncesine dayanan ve tarihi zenginlikleriyle büyüleyen Antalya’nın gizemli antik kenti Sillyon’da kazı çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. Antalya Meraklısı, araştırmacı yazar ve turist rehberi Boran Eser Kavaz’ın gezisine Turizm Bakanlığı alan sorumlu Yiğit Kılıç eşlik etti.
Sillyon, Antik Dönem’de Pamphylia Bölgesi’nde Antalya ili, Serik ilçesine bağlı Yanköy Mahallesi Kocagözler Mevkiindedir. Sillyon adının Hitit metinlerinde geçen Šalluša’dan türediği ve Grekçe bir isim olmadığı kabul edilen bir görüştür.
Antalya’da Perge ve Aspendos arasındaki alanda Truva Savaşı’ndan sonra Mopsos ve Calchas adlı kahramanlar tarafından kurulduğu kabul edilen ve “keşfedilmemiş bir tarih hazinesi” olarak nitelendirilen Sillyon antik kenti, gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor.
Pamukkale Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi - Sillyon Kazı Başkanı Doç. Dr. Murat Taşkıran “Bereketli toprakların mağrur kenti Sillyon, arkeolojik kültür varlıkları ve sahip olduğu tarihi değerleri geçmişten günümüze çok katmanlı dokusuyla önemli bir kültürel miras alanıdır. Tarih boyunca kültür ve uygarlıkların birleşme-çatışma noktasında yer alan bu kadim kent, üzerinde birçok medeniyetin izini taşımaktadır. İlk kazı çalışmaları 2020’de başladığını" açıkladı.
BÜYÜK İSKENDER’İN ELE GEÇİREMEDİĞİ BİRKAÇ KENTTEN BİRİ
Tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan ve Büyük İskenderin Anadolu’da ele geçiremediği birkaç kentten biri olarak bilinen Sillyon, nekropolü, stadyumu, hamamı, Osmanlı Çeşmesi ve Selçuklu Dönemi’nde 13. yüzyılda inşa edilerek günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Bölgenin en eski mescitlerin biri olan Kale Mescidi ile öne çıkıyor. Milattan önce dördüncü yüzyılda kendi adını taşıyan madeni parasını basmaya başlayan Sillyon’un bu paraların üzerindeki isim Sylviys olarak bulunmaktadır.
Sillyon bir piskoposluk merkezi olmuş ve bu statüsünü uzun süre korumuştur. Sillyon’dan Konstantinos ve Antoniusisimli iki patriğin görevyaptığı bilinmektedir. Ayrıca Sillyon’un Hristiyanlık tarihi açısından bölgede önemli bir yere sahip olduğu, kentli piskoposların farklı toplantı ve konsillerde isminin geçmesinden de anlaşılmaktadır. Khalkedon konsülünde SillyonluNeon, Constantinopolis konsülünde SillyonluPlusianus isimleri geçmektedir.
Kastron, akropolisin batı kesiminde yeralmaktadır. Kastronun içinde kuzey duvarına yaslanmış bir praitorion bulunmaktadır. Kastronun sağlam kalan duvarlarında siperlik alanları yer almaktadır. Kastron, kumandanın sarayı veya idari merkez binası olarak işlev görmüştür. Kastronun, kentin Bizans Döneminde akropolise taşınmasından hemen sonra inşa edildiği ve Türk-İslam Dönemi’nde de bir köşk olarak kullanılmaya devam edildiği düşünülmektedir.
Suyu bol olan ve bir garnizon şehri olan Sillyon tekrar ziyaret edeceklerini belirten katılımcılar yeni bir keşfin verdiği mutlulukla geziyi sonlandırdılar.
YORUMLAR