Hakkında
SEVGİLİ OĞLUM...SEVGİLİ EGE,
Bugün senin doğum günün. Bir kez daha yürekten kutluyor, gözlerinden öpüyorum. Bir yaş daha aldın, Bir yıl daha tanıdın bu ülkeyi ve insanlarımızı...
Teknolojik gelişime yetişilecek gibi değil, bu bilimsel ve teknolojik devrim nereye kadar varacak onu da bilmiyorum. Belki de insanlık sonunu hazırlıyor. Umarım her şey insanlığın lehine olur. Teknoloji gelişiyor ama ben sana eski düzen mektup yazmayı tercih ediyorum...
Gücüm yettiğince de yazmaya devam edeceğim. Çünkü mektup duygularımızı her zaman saklar.
Her şey tükenir, yok olur ama yazı yok olmaz!
SEVGİLİ OĞLUM,
Gençlerin çoğu ülke dışına kaçıyor... İçimden "nereye gençler", diye haykırmak geliyor, ama susuyorum. Onların yerine kendimi koyuyorum. Binbir zorluk içinde üniversite bitirmişsin, baban annen seni binbir zorluk içinde okutmuş, üstelik yüksek lisans yapmışsın iş yok! Her başvurduğun kapı suratına kapanıyor...
İşsizliği bilen bilir, cebinde sigara parası bile olmadan dolaşırsın sokaklarda, tanış biri denk gelmesin diye ara yollardan geçersin. Bir dostunla çay içecek paran olmaz. Kimi zaman umutsuzluğa düşer, bunalırsın...
Günlerce eve kazanırsın.
Dün bizim Mergenli'den Ahmet (Soyadı bende saklı) aradı kızı Kamu yönetimini bitirmiş, üstelik yüksek lisans da yapmış, ama iş yok... Ne yapalım, diye sordu...
Çok üzüldüm... İnsanın içi acıyor: "Ortaca, Muğla, Dalaman, Köyceğiz Belediyelerine başvur bakalım, belki bir ışık doğar..." dedim.
Oralara da, seçim kaybedeceğini anlayan belediye başkanları son gün ataması yapmışlar. Başkanlar kıpırdayamıyor.
Ülkemizde Tıp ve Mühendisler biraz daha kısa zamanda iş bulabiliyor ama onların sorunları da başka...
18 yıl okuyup tıp doktor olmuşsun, 2 yıl askerlik, 4 yıl ihtisas yapmışsın ve bir Acil servise atanmışsın farzedelim. Hayatın güvende değil, zır cahil adam gelmiş, senden hesap soruyor, saldırıyor, hatta dövüp öldürüyor...
Ya da her iki dakikada bir hastaya bakmak zorunda kalıyorsun. Kapının önünde yüzlerce hasta... Soluklanacak zamanın yok!
Bu yıl doktorlar valizini toplayıp yurt dışına gitmeye başladı...
Mühendislere gelelim, liyakat denilen doğal seçilim yok, torpili olan mülakatta seçilip devlete giriyor...
Ya torpili olmayanlar? Özel firmalara başvuruyor.
Özel firmalar ise, karpuz seçer gibi seçim yapıyor, emeğin karşılığını vermiyor...
Mobing o kadar yaygın ki, gençler daha işin başında bıkkınlık içine düşüyor...
Öğretmenlere gelelim. Bir milyona yaklaştı atanmayan öğretmen sayısı...
Altı yedi yıl, on yıl bekleyenler var...
Liselerde durum daha da vahim. İki milyona yakın liseli açık lisede... Bu çocukların çoğu çalışmak zorunda kalıyor. MESEM diye bir okul türü yaratıldı. Bu okullarda öğrenciler bir gün okula dört gün staj adıyla çalışmaya gidiyor. Tehlikeli ve ağır işlerde çalışıyorlar, denetim yok 10'un üstünde çocuğumuz öldü...
En son Çubuk'ta çalıştığı inşaatın 7. Katından düşüp öldü bir yavrumuz...
Lafı uzatmayalım...
Mültecilerden, hastanelerden, asgari ücretten, emeklilerin durumundan, enflasyondan hiç söz etmeyeceğim...
SEVGİLİ OĞLUM
Bütün bu kötü durumlara rağmen, ne mücadeleden ne de ülkemizden vazgeçeğiz...
Bu ülkenin aslı sahibi biziz.
Bize en zor durumlardan kurtulmayı ölümsüz liderimiz Mustafa Kemal Atatürk öğretti. Dedi ki, "Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim."
Biz de yitirmeyeceğiz...
Umudumuzu diri tutup, mücadele edeceğiz...
Cesaretle sorunların çözümüne katkıda bulunacağız. Bu süreçte demokratik örgütlenme en büyük gücümüz olacak...
Bu ülke tarihte bizimdi, sonsuza kadar bizim olacak...
SEVGİLİ OĞLUM
Seni ve ülkemin gençlerini yürekten selamlıyorum.
Zorluklar dirençli, güçlü insanlar yetiştirir. Bu zorluklar gençliği daha vatansever yapacaktır. Mustafa Kemal'ler Osmanlı devletinin içine düştüğü zorluklara karşı kendilerini çok iyi yetiştirdiler...
Sizlerin de kendinizi iyi yetiştirdiğinizi düşünüyorum...
Okumaya ve öğrenmeye devam edin...
Siyaset alanını doldurun...
Orada da devrime ihtiyaç var...
...
Bir kez daha doğum günün kutlu olsun Sevgili Oğlum!
Yolunuz açık olsun...
Baban.
Erdal Atıcı
29 Temmuz 2024
- Canım Anneme ve Tüm Annelere.. - 27 Mayıs 2023
- Eski Türkiye'yi Arıyoruz 23 Nisanlar'da… - 26 Nisan 2023
- Eski Türkiye'yi Arıyoruz 23 Nisanlar'da… - 26 Nisan 2023
- CHP Muğla mİlletvekili Aday Adaylığı için Başvurumu yaptım - 20 Mart 2023
- "30 AĞUSTOS; TÜRK ULUSUNUN GERÇEK KURTULUŞ GÜNEŞİ" (*) - 02 Eylül 2022
- Öğretmen Nasıl Yetiştirilir? - 09 Haziran 2022
- KÖY ENSTİTÜLERİ VE ÇAĞDAŞ EĞİTİM VAKFI 2022 YILI EĞİTİM EMEK ÖDÜLÜ SAHİPLERİNİ BULDU - 18 Nisan 2022
- Okul Ne Anlama Gelir? - 08 Şubat 2022
- Fakir Baykurt… Altı yüzyıl susturulan bir halkın dili. - 13 Ekim 2021
- Fakir Baykurt… Altı yüzyıl susturulan bir halkın dili* - 13 Ekim 2021
- Bu Halkın Evladı Olmaktan Gurur Duyalım - 20 Eylül 2021
- Duyun Artık Muğlalıların çığlıklarını… - 11 Ağustos 2021
- "Sevgili kardeşlerim, biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil, Kıbrıs'ın topraklarına yazdık..." - 22 Temmuz 2021
- Köy Enstitüsü Düşmanlığı bitmiyor - 03 Temmuz 2021
- 19 Mayıs, emperyalizme ve saraya başkaldırıdır. Gerisi boş laftır. - 04 Haziran 2021
- Dünyada en büyük gölge, anne gölgesidir... - 09 Mayıs 2021
- Tonguç Baba - 14 Nisan 2021
- Sis çanı - 31 Mart 2021