Yusuf Büyükçoban

Günür Karaağaç gunurkaraagac36@gmail.com

BÜYÜK EĞİTİMCİ YUSUF BÜYÜKÇOBANI KAYBETTİK

YUSUF BÜYÜKÇOBAN    

(FETHİYE EĞİTİM TARİHİ KİTABIMIZDAN NOTLAR)

   “ Ben, 1927 yılında Fethiye Zorlar Köyü Oyuk Mahallesi’nde doğmuşum. Oyuk Mahallesi Zorlar Köyü’ne 60 km yukarı dağın başındadır. Babam çobanlık ve çiftçilik yapardı. Dört yaşından itibaren kuzu gütmeye başladım, çocukluğumuz hep hayvan güderek geçti. ilkokula gireceğim zaman Fethiye’nin üç köyünde ancak dokuz derslikli ilkokul vardı. Çünkü o zaman Seki köydü, sahil köylerde okul olmadığı için Seki’de halam vardı benim evli, onun yanına bıraktılar bizi, halamın yanında okudum ilkokulu.

    1937 yılında girdim ilkokula, 1942’de Köy Enstitüleri açılırken öğretmenimiz bize” Köy Enstitüleri varmış oraya öğretmen alıyorlarmış köy çocuklarından “ dedi.

1943 yılında ilkokuldan mezun oldum. Fakat öğretmenin teşvikiyle dedemin çocuklarının okutmuş olması, babamlarında beşinci sınıf mezun olması dolayısıyla, aile meclisinde” İşimizde çok, ama fakat öğretmen okuluna öğrenci alıyorlarmış, bizden de bir kişi gitse Yusuf’u göndersek” diye  aile meclisi topladı babam. Karar olumluydu

. Babam 1943’ün Eylül ayında beni Fethiye’ye getirdi, o zamanlar vesait kıttı develerimiz vardı, develere buğday yükledik Oyuk Mahallesine geldik sahile. Ve hayvanları Oyuk’a bıraktık. Beni kaydettirmek için Fethiye’ye götürdü. İlköğretim Müdürü İbrahim Ethem Günay Maarif Memuru’nun yanına gittik, bana bir satır yazı yazdırdı şuna adını, soyadını, babanın, annenin adını yaz dedi, o kâğıdı aldılar kaydettiler, beklemeye geçtik biz. Amcamın birisiyle ben çobanlık yapıyordum keçi güdüyordum, kış geçmek üzereydi bahar geldi Mart ayının son günlerinde bana bir haber geldi Köy Enstitülerine istiyorlarmış. Mahallenin dışında uzak bir yerdeyiz çadırdayız.

Benim arkadaşlarımla ilişkilerim çok iyiydi, Mehmet Karayiğit sınıf arkadaşımdı Gölenye’de çok değerliydi vefat etti. Arkadaşlarımın çoğu öldüler, Suphi Tuncer Köyceğiz’de oturuyor. Biz Köyceğiz’e dernek olarak bir gezi yaptık, bize gezide önderlik yaptı. Arif Elması tanıyorum müfettiş oldu.

    Bize birer torba giyecek ve ayakkabı verdiler. Ben dâhil yarımızın ayağında ayakkabı yoktu.

Ben mesleğimde hep çalıştım ve “Ülküeri” unvanını aldım.Birçok okulda çalıştım ve EMEKLİ SONRASI Aydın’a yerleştim.” Dedi

 

2018 YILINDA FETHİYE EĞİTİM TARİHİ KİTABINI HAZIRLARKEN AYDINA GİDEREK YUSUF BÜYÜKÇOBANLA BU RÖPORTAJI GERÇEKLEŞTİRDİM. 

     1955 YILINDA FETHİYE ATLIDERE İLKOKULU ÖĞRETMENLERİNDEN YUSUF BÜYÜKÇOBAN O YIL 16 ÖĞRENCİYİ AYDIN ORTAKLAR ÖĞRETMEN OKULU SINAVLARINA HAZIRLAMIŞ.  AŞAĞIDA ADI SOYADI YAZILI TÜM ÖĞRENCİLER GİRİŞ SINAVINDA BAŞARILI OLDUKLARINDAN BU OKULA KAYIT OLMUŞLAR. 

     1955 YILINDA FETHİYE ATLIDERE İLKOKULU ÖĞRETMENLERİNDEN YUSUF BÜYÜKÇOBAN O YIL 16 ÖĞRENCİYİ AYDIN ORTAKLAR ÖĞRETMEN OKULU SINAVLARINA HAZIRLAMIŞ.  AŞAĞIDA ADI SOYADI YAZILI TÜM ÖĞRENCİLER GİRİŞ SINAVINDA BAŞARILI OLDUKLARINDAN BU OKULA KAYIT OLMUŞLAR. 

   1-AHMET MANAV*2-TANSU KÜÇÜKALAN,  3-HÜSEYİN ÇOBAN*4-SÜLEYMAN GÜVEN 5-KERAMETTİN BÜYÜKÇOBAN 6-KEMAL BÜYÜKÇOBAN  *7-ABDULKADİR KIVRAK*   8-ÖMER KOCA

9-HASAN GÜLER 10-OSMAN KARALAR 11-YUSUF KARAGÖZ 12-HABİP ŞEVFİK ERYILMAZ

13-RAMAZAN KARAGÖZ 14-ARİF SOYSAL  15-ŞÜKRÜ GÖNEN 16-ALİM SEYHAN

 Bunlardan Ahmet Manav, Hüseyin Çoban, Kemal Büyükçoban  ve Abdulkadir Kıvrak  Eğitim Enstitüsüne giderek iki yıl daha eğitim ve öğretim görüp branş öğretmeni olmuşlardır.  Bu öğretmen adayları 1961 ve 1962 Eğitim ve Öğretim Yılında Yurdun çeşitli yörelerinde öğretmenliğe başlarlar. 

    Ahmet Manav, öğretmenim ise memleketim Kağızman da 1967-1968 yılları arasında ortaokulumuzun Matematik öğretmeni olarak derslerimize girdi. Halen kendisiyle görüşürüz. Buda benim için büyük mutluluk. Kendilerine saygılarımı sunuyorum.   

   Türker’in en değerli İlköğretim Okullarının başöğretmeni olan Tonguç Baya Mehmet Başaran tarafından yazılan bu şiir ne güzel anlatıyor başka söze gerek var mı? Köy enstitülerinden yetişen bu büyük eğitimciyi ve arkadaşlarını

TONGUÇ BABA

Otlar böcekler gibiydi bozkırda

Acılarda gökyüzü kadardık

Bizden geçerdi zamanın karanlığı

Unutulmuş unutulmuş, unutulmuş köylerdik

  Ruhun şad olsun öğretmenim. Siz bir öğretmen memur değildiniz , OKULUNUN DIŞINDA DA HER AN HALKLA BULUŞAN ONLARIN SORUNLARINI ÇÖZMEYE ÇALIŞAN BİR EĞİTİM ÖNDERİYDİNİZ!!!