Zeytin Ağacı
‘’
YANİ, ÖYLESİNE CİDDİYE
ALACAKSIN Kİ YAŞAMAYI,
YETMİŞİNDE BİLE,
MESELA, ZEYTİN DİKECEKSİN,
HEM DE ÖYLE
ÇOCUKLARA FALAN KALIR
DİYE DEĞİL
ÖLMEKTEN KORKTUĞUN HALDE
ÖLÜME İNANMADIĞIN İÇİN,
YAŞAMAK YANI AĞIR BASTIĞI İÇİN
‘’
NAZIM HİKMET RAN
Sofralarımızın ve mutfağımızın vazgeçilmezi olan zeytin ve zeytinyağı elde ettiğimiz zeytin ağacı dayanıklı ve kolay canlanan bir ağaçtır. Diğer ağaçlara göre çok uzun ömürlüdür. Gövdesi çökse de kurusa da köklerinden çıkan sürgünlerle yeniden doğar, canlanır.
Meyvesi, ağırlığının %20-30’u kadar yağ verir. Ağırlığının %65-90’nını oluşturan etli kısmı besinsel ve biyolojik değer taşır..Su, protein, yağ, selüloz, kükürt, kalsiyum, klor, demir, bakır, manganez, A,C ve E vitaminler içerir.
100 gr zeytinde 224 kalori vardır. 100 gr zeytinyağında 30 gr E vitamini bulunur.
TÜRKİYE’DE ZEYTİN AĞACI DÜŞMANLIĞI
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte Türkiye’de zeytin kültürü yaygınlaşmaya başladı. Atatürk’ün direktifi ile binlerce zeytin ağacı dikildi.
Ancak bu seferberlik kısa sürdü.
Amerika, dünyanın en büyük mısır ve soya yağı üreticisidir.
1948 yılında Amerika ile yapılan Marshall anlaşmasına göre Türkiye Amerika’dan tonlarca mısır ve soya yağı almak zorundaydı. Türkiye’de zeytin ve zeytin yağı azaltılmalıydı..
Amerika Türkiye’nin zeytinyağı ihracatını 10 bin tonla sınırlandırdı
Ülkemizde yüzbinlerce zeytin ağacı kesildi, söküldü. Zeytinlik alanlar imara açıldı.
Türk halkını zeytin yağından uzaklaştırıp margarine alıştırma için sinsice planlar geliştirdiler; Zeytinyağı fazla ısınırsa, kansorejen olur, yemekte zeytinyağı zararlı, asla kızartma da kullanılamaz. Söylemleriyle anti zeytin kampanyaları yapılırken Amerika’nın katkılarıyla Bakırköy’de ilk yabancı margarin yağı fabrikası kuruldu.
Ülkede‘’ Zeytine hayır! Mısır yağı ve margarine evet! Seferberliği başladı. Bu konudaki çalışmaları öylesine etkindi ki zeytin ağaçları hunharca. topluca yok edilmeye başlandı
Margarin fabrikası kurulduktan kısa bir zaman sonra radyolarda sipariş üzerine bestelenen
‘’ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN,
BASMA FİSTAN GİYEMEM AMAN.
SENİN GİBİ CAHİLE
BEN EFENDİM DİYEMEM AMAN.’’
Türküsü radyolarda sıkça çalmaya başladı. Zeytini ve basmayı kötülüyor köylüyü küçümsüyordu
Günümüzde de Ülkemizde uzun yıllardır zeytin ağaçları yok ediliyor. Göz göre göre asırlık ağaçlar katlediliyor. Gün geçmiyor ki bu katlediş haberlerini duymayalım.
Zeytin sahalarının madencilik faaliyetlerine açılması 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan’’ Maden yönetmenliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’’ile maden sahalarına denk gelen zeytinlik alanların madencilik faaliyetinin yapılabilmesi için taşınması veya zeytin ağaçlarının kesilmesi, madencilik faaliyeti tamamlandıktan sonra rehabilite edilmesi öngörülüyor. Taşınan ağaçlar başka yerlere taşınsa bile eski canlılığını kazanabilir mi?
Kaldı ki bu ağaçlar, yüzyıllardır bulunduğu topraklarda doğaya eşlik etmişler
Bizler ülkemizde yetişen zeytin ağaçlarından yetişen zeytinleri tüketmekten, damıtılan yağını kullanmaktan mutluluk duyuyoruz.
ATALARIMIZIN; BİZLERE , ÇOCUKLARIMIZA VE TORUNLARIMIZA BIRAKTIĞI
ZEYTİN AĞAÇLARIMIZA DOKUNMAYINIZ!!