Kütüphaneler
KÜTÜPHANELER
Batı Dünyasında Kütüphane
Kütüphane anlamına gelen, genellikle batı dünyasında yaygın olarak kullanılan “Bibliyotek” kelimesinin aslı Eski Yunancadır. Kitabın saklandığı yer demektir.
Türkçedeki kütüphane
Kelimenin kökü, Arapça kitaplar demek olan “Kütüp” ile Farsça “Ev” demek olan hane kelimesinin birleşmesinden oluşmuştur.
Kütüphaneler elde edilen bilgilerin toplanması, depolanması ve dağıtılması işlevlerini gören hizmet yerleridir. Günümüzde kütüphaneler bilgi bankaları olarak kullanılmaktadır.
Kütüphane Tarihi
Bilinen en eski kütüphaneler, kil tabletlerden oluşan Asur-Babil kültür çevresine aittir. NİVİE’de kurulmuştur. Bunların içinde İ.Ö.626’dan kalmış Ninova, Asurpanipal Kütüphanesi en ünlüdür.
Eski Yunan’da bilinen ilk kitaplık İ.Ö.540’lı yıllarda Pisistratus’un Atina bölgesinde kurmuş olduğu kitaplıktır. Sonrasında tapınaklara bitişik çok sayıda kitaplıklar oluşturulmuştur.
Bunlardan en önemlileri, Anadolu’daki Bergama ve Efes kitaplıkları, İskenderiye’deki musaion kitaplıklarıdır. Bu kitaplıklar dünyaca tanınmıştır.
Orta Çağda kütüphaneler genellikle manastırlarda ve piskoposluklarda toplanıyordu. HÜMANİZM ve RÖNESANS hareketi kütüphanelere canlılık getirdi.
Yeniçağların günlük çalışma ve araştırmalar için kullanılan kütüphane düşüncesi, ilk kez Göttingen üniversitesi kütüphanesinde uygulandı.
20. yüzyılın başında halk kütüphanesi çıktı.
Zamanımızda ortaya çıkan ve gelişme gösteren kütüphaneler özel kütüphanelerdir.
Kütüphanelerde yayınlar; satın alma, değişme, bağış yoluyla sağlanır.
Ülkemizde kurulan ilk kütüphane 1661 yılında Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından İstanbul’da kurulmuş ilk vakıf kütüphanesidir. Adı Köprülü Kütüphanesidir.
Göcek’te de Göcek Deniz Temiz İlköğretim Okulu’nda eğitim gören 4. Sınıf öğrencisi Adalet’in Kütüphane projesi için öğretmeni Meral Çamcı’nın telefonuyla Fethiye Evi tarafından kütüphane açılmıştır. Kütüphane 800 kitabıyla hizmet vermeye başlamıştır.