Unutmak mı? Unutturulmak mı?
Geçen hafta Halk TV ana haberlerinden birini sunan kadın spiker; günün siyasi haberlerinden birini sunarken Devlet Bahçeli "Öcalan Çağrısı! Gelsin Mecliste konuşsun. DEM Parti Grup Toplantısına katılsın ve kürsüden silahların bırakıldığını duyurması durumunda 'umut hakkı' değerlendirmesinin yolunun açılmasını sineye çekeceklerini..."açıkladı. "Teröre son verdik diye açıklamada bulunsun" dedi ve siyaset dünyası alt üst oldu.
Asıl ilginç olanı önceki dönem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu; daha önce Meclis kürsüsünden ver yansın ettiği, bağıra çağıra Öcalanı yerden yere vurduğunu unutmuştu. Sanki o günlerdeki konuşmaları Soylu söylememiş gibi bugün 180 derece kıvırtarak pardon dönerek Bahçeli'nin söylemlerine fazlasıyla destek verdiğini açıkladı. İnsanoğlu ne kadar çabuk unutuyor söylediklerini yada dönebiliyor? Bu kadar dönekliğe pes vallahi diyesi geliyor insana. Spiker, ekrandan "dün ne söylediniz de bugün ne konuşuyorsunuz? Farkındamısınız'' diye sordu.
Ekranda iki görüntüyü yan yana koyarak unutulan söylemlere hatırlatma yaptı. Söz konusu haberi sunarken; hem birey olarak hem de toplum olarak unutkan olduğumuzu ifade etti. Haberi tekrarlayarak "çabuk unutuyoruz" dedi ve başta söz konusu siyasetçiler olmak üzere, toplumun B vitamini alması gerektiğini tekrar tekrar anımsatarak haberlerini sunmaya devam etti. Doğal olarak spiker ironi yapmanın yanında söylediklerinin de sağlık açısından, toplum sağlığı açısından önemli olduğu kanısındayım. Bu duruma hastalıklı toplum diyebilir miyiz? Biz o kısmını parantez içine alıp sağlığımız açısından önemli olan konuya gelelim. Spiker burada unutkanlıktan, demanstan kurtulmak için B vitamini alınmasını önerirken sanırım B12 vitaminin takviyesini kastetti. Gerçekten B12 vitamini sinir sitemlerimizi özellikle de beynimizin, hafızamızın sağlıklı çalışması için çok gerekli bir vitamindir. Kan değerleri, laboratuvarlara göre bazı değişiklikler gösterse de 300 - 400 mcg/ml altında düşürülmemelidir.
Laboratuvar sonuçlarını gösteren belgelerde referans değerleri 200 ila 800 mcg arası yazılsada 400-800 mcg/ml arasında tutmak gerekir. Normal değerlerin altında olursa unutkanlık, kansızlık başta olmak üzere siyatik ve nevralji gibi çeşitli sinir hastalıklarına da yol açabilir. Kronik B12 eksikliğinde ise tablo demans hatta Alzheimer hastalığına kadar götürebilir. Siz siz olun başta B12 ve D Vitaminleri olmak üzere magnesium ve diğer rutin sağlık kontrollerinizi ihmal etmeyin. B12 en çok et ve süt ürünlerinde bulunur. O nedenle beslenme bozukluğu olanlar, yetersiz beslenenler ve vejeteryan beslenenlerde, yaşlılarda, sindirim sistemi rahatsızlığı olanlarda daha fazla B12 eksikliği görülür. Spikerin dediği gibi toplum olarak B12 vitamin eksikliğimiz hem yaygın hemde istatiksel olarak yüksektir.
Yapılan araştırmaların bazılarında toplumun hemen hemen yarısına yakınında (%40) kanda B12 vitamin değerleri normalin altındadır. Hatta bir kadın Eczacı Youtube'da yayınladığı bir bilgilendirme videosunda toplumumuzun B12 vitamin eksikliğinin %90 dolaylarında olduğunu söyleyerek epey abartıyor. O kadar da değil! B12 vitamin eksikliğini gidermek için başta beslenmemize ve düzenli sağlık kontrollerimizi yaptırmalıyız. Sentetik ve doğal olmak üzere iki çeşit B12 vitamini vardır. Eksikliğinde yada düşük olduğunda, B12 vitaminini preparatlarla takviye almalıyız. Ağızdan, dil altı tablet ve sprey şekillerinin yanında enjeksiyon şeklinde olanları da var. Ben ayda bir kez 1 ampul İM yaptırıyorum.
Sizde doktorunuzla görüşerek eksikliği gidermenizi bir hekim olarak öneririm. Siyaset dünyasında kontrol altına alınamayan ekonomik çöküntüyü gizlemek ve unutturmak için her gün değişik gündem yaratıldığını görüyoruz ve yaşıyoruz. Bir kulağımız siyaset ve siyatçiler de olurken, bize Atatürk tarafından emanet edilen ülke sorumluluğumuzu sürdürürken, sağlığımızı da ihmal etmemeliyiz. Bu arada güzel bir haberi paylaşmama izin veriniz. Aylardır, 6 aya yaklaşan bir süre sonra dün Göcek ve çevresi ile Ege'ye yağmur yağdı. Susuz hayat, vitaminsiz sağlık olmaz. Herşeyden önce sağlık.