Ot Festivali, Yat Festivali
Göcek Kültür ve Turizm Derneğinin yeni başkanı İlknur Asar 50-60 kişilik doğasever ile İnlice Kertmeç’e çıkan yol kenarındaki yüzlerce ot ve bitkiyi teker teker ve sabırla gösterdi. Yabani otları yerel ve genelde söylenen atlarını, özelliklerini, nasıl toplandığını, yemek tariflerini örnekleriyle ve karşılaştırarak anlattı. Özellikle de uyarılarda bulundu. “Otları, çiçekleri kökleriyle çıkarmayın, bıçaklarla toprak üzerinden kesip alın ki nesilleri tükenmesin, gelecek nesillere de kalsın.”
Yürüyüş sırasında yanlışlıkla koparılan bir çiçeği tanıtıyor. “Bu gördüğünüz çiçek toplanması yasak olan otlardan saleptir, çam çiçeğidir. Yabani orkide çiçeği olarak da bilinir. Afrodizyak özellikleri olan orkideler Toroslar başta olmak üzere Anadolu’nun birçok yerinde yetişir ne yazık ki nesli de azalmaktadır. Nice değerli, yararlı ot ve bitki tanıtımından sonra İnlice Yörük Kızı kır lokantasında çeşitli otlardan yapılmış gözlemelerden yedik. Köy yoğurdundan yapılmış ayranlarımızı içtik.
Bizi getiren araçlarla dünya güzeli, yüzyıllar önce İkaros’un yaşadığı topraklar olan İnlice Halk Plajındaki basın açıklamasına giderken geçen 60 yıl gözümün önünden bir şerit gibi geldi geçti.
Göcek deyince bugün için öncelikle yat turizmi akla gelir. Yat deyip geçmeyelim. Ciddi bir sanayi oluşturdu. Geçtiğimiz yüzyıl, yani 20. yüzyılda Göcek maden krom ihraç merkezlerinden biriydi. Yanılmıyorsam Edremit’ten sonra Türkiye’nin ikinci krom maden ihraç limanıydı. Yedi hatta dokuz on şilep koyda sıra beklerdi. Hencheller, Group kamyonlar Üç Köprü gibi maden ocaklarından gece gündüz demeden krom madenleri taşır, maden döküm sahalarında biriktirilirdi. İyisi kötüsü ayıklanır ayrıştırılırdı. Çalışmalar, yüklemeler o kadar yoğundu ki üç vardiye şeklinde yapılırdı. Damperli dampersiz kamyonlarla ya da küreklerle vagonlara doldurulan krom parçaları mavnalara doldurulurdu. Şileplere taşınan madenler gemilere vinçlerle çekilir langırt langırt sesleri arasında yüklenirdi. Gemilerin dolup dolmadığını, yanlarındaki beyaz çizgilerin deniz seviyesine inmesiyle anlardık. Göcek kıyı ve koylarında o yıllarda 8-10 krom işletmesi vardı. 1957 yılında Göcek’te kurulan Etibank Krom İşletmeleri Müessesesi hemen hemen yörenin en büyük kuruluşuydu. 2000 yıllarına gelindiğinde emekli edilen müessese artık anılardaki ya da müzelerdeki yerini alma sürecini yaşıyor. 21. yüzyıl ile birlikte o sekiz on krom işletme yerlerini yatlara ev sahipliği yapan marinalara bıraktı. Krom maden depolama alanları da yat çekek sahalarına dönüştü. 50 yıl önce maden kümeleri ve tepelerinin yerlerini şimdi irili ufaklı motor yatlar, son model tekneler aldı.
Son birkaç yıldır yaz aylarında Göcek başta olmak üzere Fethiye körfezi, 12 adaların çevresindeki koyarda 2,500 İla 3.500 yat - teknenin boy gösterdiğini söylersek abartmamış oluruz. Bu kadar teknenin oluşturduğu küçük ölçekli denizcilik sanayii ve ticareti sermayenin de ağzını epey sulandırıyor.
Önce Göcek içi küçük koylar marinaya dönüştürüldü, ardından MUÇEV denen kuruluş halkın sahile ulaşmasını engelledi. Vatandaş kıyıdan ayağını bile denize sokamaz oldu. Şimdi sıra geldi Göcek, Dalaman ve Fethiye’nin koylarının özelleştirilmesine… Gidişat neresi biliyormusunuz?. Adalar, Kapudağ yarımadası, Dalaman koyları İle Göcek kıyıları arasındaki Skopea denilen yarı kapalı Deniz Limanının büyük bir özel marinaya dönüştürmek ve paralı hale getirmektir. Paran varsa koylara git denize gir, yoksa uzaktan denizin mavisiyle teselli bul. Sadece anılarınla yaşa, anılarını yad et.
Göcek’ten sonra sıra geldi İnlice Halk Plajına. Ben yirmili yaşlarımda, 1973 yıllarında rahmetli Belediye Başkanı Behzat Akdolunun da aralarında bulunduğu 22 genç ile birlikte İnlice Plajında kurulan ve halkın girmesini engelleyen gecekondu SEKA kampının duvarlarını yerle bir etmiştik. Duvarları yıktık diye iki gün karakolda işkence görmüştük. Biz haklı çıktık, o yıllarda Göcek ve İnlice Halkı sahiline, kumsalına sahip çıkmıştı.
O gün Anayasa neyse bugünde aynı, o günkü halk neyse bugünde aynı inanışta, görüşte… Yörük halkının çocukları sahiline denizine sahip çıkmaya kararlı. 26 Mart Cumartesi günü İnlice Halk Plajında bin kişiye yakın insan “kıyılar halkındır halkın kalacak” diye tüm sahil boyunca el ele bir set oluşturduk.
26-27 Mart tarihinde düzenlenen Göcek Ot Festivalinde en çok konuşulan konu “koylarımıza, denizimize ve doğamıza var gücümüzle sahip çıkacağız ve koruyacağız” söylemleri oldu.
Bugünlerde ot Festivali yapılan Göcek’te gelecek yıllarda yat festivali de olusa şaşmamak gerekir?
Göcek
28.03.2022