Kent Konseyleri

Dr. Nurettin Demir drnurettindemir@gmail.com

 

Telefonun ucunda Recai Şeyhoğlu. “Hocam Merhaba. Ben Karşıyaka Kent Konseyi eğitimden sorumluyum. Sizi Kent Konseyine davet ediyoruz. Konu; menopoz ve menopoz sonrası cinsel yaşam.” Dr Cemil Tugay’ın seçilmesinden sonra oluşturulan Kent Konseyinin iyi çalıştığını, adının duyulur olduğunu görüyordum. Menopoz? Nasıl olur nasıl gider derken, gün geldi çattı. Karşıyaka Kent Konseyi'nin bulunduğu binanın önünde beni karşıladılar, Karşıyaka Kent Konseyi Başkanı Selman Boyacıoğlu ve Genel Sekreteri F. Sema İzgür ile buluşturdular. Selman Bey, İzmir yerel yönetimlerinde gerçekleştirdiği hizmetleri, görevleri ve geçmişteki başarıları nedeniyle duayen diyebileceğimiz bir kariyeri yakalamış durumda bir yönetici. Karşıyaka’ya çok katkıları olacağına inanıyorum.

Recai Şeyhoğlu, kitabı yüceltmek, kütüphanelerin sayısını arttırmak için yaşamının  büyük kısmını bu alanda harcayan bir eğitim gönüllüsü. Çeşitli illerde ve ilçelerde 50’yi aşkın kitaplık, kütüphane açılışını yapmış bir yurtsever. 

Şimdi Kent Konseyinde toplumun aydınlanması, eğitimine katkı sağlamak için çalışıyor. 

Kent Konseyleri her ne kadar 5393 sayılı Belediye Kanununa dayalı olsada  dönem dönem ilgili yönetmeliklerde değişiklikler yapılarak işlevleri yetkileri arttırılmaya çalışılıyor. Söz konusu kanuna dayalı 26313 sayılı yönetmelik yetersiz. Çok fazla yaptırım güçleri yok. Ancak kamuya karşı baskı oluşturmak,  toplumu bilgilendirmek gibi görevleri var. Bana göre asıl görevleri toplumu doğa ve çevre konusunda bilinçlendirmek, uyarmak. 

Sıkılmazsanız biraz daha açmak istiyorum. 

Bana göre Kent Konseyleri Başkan ve Yürütme Kurullarının ilgi ve gayretiyle bir şeyler üretiyor. Ancak kapısı açılmayan hatta ülkemizde hiç kurulmayan Kent Konseyleri’nin de olduğu bir gerçek. Gerçekten ses getiren çalışan, üreten hatta o şehri yöneten idarecileri terleten Kent Konseyleri’nden bir tanesi de Fethiye Göcek’te kurulmuş olan Kent Konseyi. 

Önemli bir sivil toplum kuruluşları. 

Aslında başarılı çalışmaları biraz da bireysel çaba ve gayretlere kalmış kent konseylerinin zayıflığı yönetmelikle kurulmuş olmasından mıdır diye zaman zaman düşünürüm. 

Kent Konseylerinin amaçlarına baktığınızda güzel. Dopdolu.

Kent yaşamında, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım, yönetişim ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmek.

Merkezi yönetimin, yani devletin temsilcilerinin, yerel yönetimin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve sivil toplumun ortaklık anlayışıyla, hemşehrilik hukuku çerçevesinde buluştuğu; kentin kalkınma önceliklerinin, sorunlarının, vizyonlarının sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, tartışıldığı, çözümlerin geliştirildiği ortak aklın ve uzmanlaşmanın esas olduğu demokratik yapılar ile yönetişim mekanizmalarını ifade eder. Amaçlar epey uzun ve güzel. 

Yetkilerinin artırılması, ekonomik bir bütçesinin güçlendirilmesi, işleyişin etkinliğini arttırılmasıyla çok daha fazla etkili olabilirler.

Ben bunları düşünürken toplantı salonuna davet edildim. Salona girdiğimde kadınlı erkekli epey dinleyici vardı. Genel sekreter uzunca bir biyografimi okudu. Oturumu yöneten Şeyhoğlunun yönetiminde önce menopozu konuştuk. Sonunda interaktif, karşılıklı soru - cevap bölümüne geçince onlarca soru geldi. Sorular çok olunca hem şaşırdım hem de mutlu oldum.

Günümüzde yaşam ortalamasının erkeklerde 75, kadınlarda 80’i bulmasına karşın menopoz yaşının 40-50 yaşlarında kalması ve değişmemesi en çok üzerinde durulan konuydu. İkinci olarak Menopoz sonrası ortaya çıkan rahatsızlıkların, sorun ve hastalıklarlarla ilgili konuştuk. Menopoz sonrası hormon kullanımının başta kanser olmak üzere olası tehlike ve riskleri olup olmadığı konuşuldu. 

Konferansın bana göre en ilginç yanlarından birisi de kadın ve erkeklerin böyle bir konferansta bir arada bulunmalarıydı.

Demokratik kurallarla, seçimlerle oluşturulan sivil toplum kuruluş, örgütlerinin sayılarının ve yetkilerinin arttırılması ile daha güçlü bir Türkiye oluşturulabilir. İkinci yüzyıla girdiğimiz bugünlerde Cumhuriyetimizin 100. yılında hedeflerimizden biri de bu olmalıdır. 

Evet, öğrettikleriyle 2022 yılına teşekkür ederiz. 2023 yılında da umutlarınızın gerçekleşmesi en büyük dileğimizdir. 

Göcek

02.01.2023