Karaadanın Bahtı Kararmasın

Dr. Nurettin Demir drnurettindemir@gmail.com


Karaada'nın bahtı kararmasın.

Muğla'da yerler de yollar da birbirlerinden ıraktır. Seydikemer ilçesinin Antalya il sınırındaki Bekçiler köyü (yıllar geçse de bir türlü mahalle sözcüğünü yakıştıramam) ile Milas ilçesinin Aydın il sınırındaki Pınarcık köyü arası yaklaşık 300 kilometredir. Git git yollar bitmez. Bende geçtiğimiz Pazar günü Göcek'ten Bodrum Bitezde Tülov (Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik oluşum Vakfı) Muğla Bodrum Şubesinin düzenlediği kahvaltıya katılmak için epey erken yola çıktım. Üç saati geçen yolculuğumdan sonra deniz kenarındaki etkinliğe ulaştım. Bodrum'un seçkin, aydın, demokrat insanları çocuklarımızın eğitimlerine destek olmak için bir araya gelmişler.  Cumhuriyetimizin 101. yılı nedeniyle düzenlenen kahvaltı güzel bir dayanışma örneğiydi. Ülkemizin aydınlık yarınlarına denizde bir damla da olsa katkı koyanlara içten teşekkürlerimi sunuyorum. Türkiye'nin bugünkü ağır ekonomik koşullarında okumak, okutmak gerçekten çok zor. Tanrım çocuk okutanlara güç versin. 10 milyona yaklaşan yabancı, mülteci göçmenin ülkemizi nerelere getirdiğini hep birlikte görüyor ve yaşıyoruz. 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir yıldır süren İsrail Filistin savaşının bölgeye yayılması ile Lübnanlı mültecileri de ülkemize çağırması, zor koşullarda yaşayan halkımızı, çileden çıkarttı. 
Konuşmalar, ödüller ve sohbetlerden sonra TÜLOV Bodrum Şube yöneticilerine, etkinliğe ev sahipliği yapan Manuela Otel sahibine ve bursiyerlere teşekkür ettim. Kahvaltıdan sonra Bodrum ve Muğla için yıllardır tekrarlanan bir etkinliğe katılmak için ayrıldım. 
Bodrum'un en büyük ve en güzel adası Karaada'nın rantçılar ve fırsatçılar tarafından yağmalanması ve imara açılmasını engellemek için yıllardır mücadele veriliyor. Başta Leleg Uygarlığı Pedesa Koruma ve Yaşatma Derneği ve diğer STK tarafından 10. kez gerçekleştirilen "Bodrum Karaada'yı Yaşatma Etkinliğine" katılmak üzere yola çıktık. 
Bodrum'un Denizciler Lokalinin önünden Karaada'ya doğru gitmek için bir bota bindik. Gençliğinde yıllarca süngercilik yapmış, şimdilerde başta Av. Remzi Kazmaz gibi çevrecilerle Bodrumu korumaya çalışan iki kaptan (Halil Aktaş ve arkadaşı) hemşerilerimle adaya doğru dümen kırdık. Yemyeşil maki ve ormanlarla kaplı adaya giderken yıllardır kaptanlık yapan dostlara neden adaya karaada dediklerini sordum. Adanın mitolojik öyküsünü ballandıra ballandıra anlattılar. Anlatılanlar benim daha önceden bildiğimden farklıydı. Kaptanın anlattığı İstanbul Kızkulesinin söylenen öyküsüne çok benziyordu. Kızını, sevdiği adamdan kaçırmak için adaya saklamak ve yılan sokma hikayesine benzer bir öykü. Kız ölünce babası adayı yakmış ve yeşil ada kararmış. Ogündür bugüne ada Karaada olarak anılmış.
Adanın iskelesine çıktığımız ve denizle bulaştuğu yerde büyükçe bir havuz var. Pırıl pırıl görülen suda yüzen yerli yabancı turistlerle karşılaştım. Bodrumun sağlık için en çok tercih edilen kaplıcasıymış. Ph 6,3 ve  sıcaklığı 30-33 dereceymiş. Daha çok sodyum içerikli soda nitelikli tuzlu bir su özelliklerinde olan su içiliyor. Özellikle ortopedi, fiziktedavi, cilt hastalıkları ve Jinekolojik hastalıklardan yakınan insanların tercih ettiği bir kaplıcaymış. Bodruma yolunuz düşünce gidin görün, hem yüzün hem de kana kana için. Sodyumu yüksek sodalarda olduğu gibi tansiyonu normalin üstünde olanlar dikkat etmeliler. 
Muğlamızın birçok yerinde onlarca kaplıca var ama biz yeterince değerlendiremiyoruz. Seydikemer'in Gebeler, Dalananın kükürt, Köyceğizin çamur kaplıcaları yıllardır akıyor. Daha neler neler var. 
Adadaki eylem alanına doğru giderken, denize kadar uzanan ağaçların arasından geçtik. Dernek Başkanı Mehmet Melengeç ve yoldaşlarımız bizi karşıladı. Çevre dostu yüzlerce Bodrumlu her yıl adayı rantçılardan koruma adına müzikli, ada yürüyüşlü bir etkinlik düzenliyorlar. Bir kez daha selam olsun tüm çevreci dostlarımıza. Rant rant rant. Muğla saldırıya uğramadığı bir gün geçmiyor ki...
Hani arada bir de içimize su serpilmiyor değil. Göcek Ayten koyu geçtiğimiz günlerde ÇED raporuna takıldı. Yeni bir yat marina oluşturulması durduruldu. Göcek'liler olarak bir oh çektik demeye varmadan yeni bir gelişme olduğunu sevgili Onur Ugan'dan duydum. 8. Yat Limanını Ayten Koyuna ısrar edenler (hitabı size bırakıyorum) ÇED raporunun olumsuz çıkacağını öğrenince, başvuruyu geri çekip yeniden baş burmuşlar. Ne demeli?
İktidar gündem yaratmakta okadar mahir ve profesyonel ki; İsrail saldıracak, Apo mecliste konuşacak, Feto çukura gömülecek derken malı götürüyorlar. Peşkeş çekme ve yağmacılara fırsat doğuyor. CHP Genel başkanı Özgür Özel'in "Cambaza bak malı götür." dediği gibi. 
Ben buradan duyuruyorum; İktidar; bitmek üzere olan hayvancılığımıza bir hançer daha vurma hazırlığı içindedir.  Gelen fısıltılara ve bilgilere göre; ülkemizdeki meraları satma, peşkeş çekme hazırlığı içindeymiş. Yapmayın be kardeşim. Cumhuriyetin değerlerini ve kazanımlarını sata sata bitiremediniz. Şimdide köylünün çiftçinin meralarına mı kaldınız. Yetti gari ettikleriniz. Muhalefete ve kamuoyuna duyurulur. Gözünüzü dört açın.