Günlük; Nereden Nereye

Dr. Nurettin Demir drnurettindemir@gmail.com

Bugün 1 Mart 2024 Cuma, dün 29 Şubat Perşembe ile kış mevsimini geride bıraktık. Bugün dünyamızın kuzey yarım küresinde bahar mevsiminin ilk gününü yaşıyoruz. Bir mevsim ne ki… Günler öyle bir hızla geçiyor ki bazen insanın başı dönüyor. Gözünü açıp kapayana kadar bir ömür gelip geçivermiş. 

Geçen hafta, Urla Yağcılar Mahallesi Altınköy Çiftlik Evleri’ndeki bahçemde ağaçların bakımını yapmaya giderken, yolda telefonum çaldı. Turan Karakaş, “Nerdesin, ne yapıyorsun? Özledim” deyince “Kuşçular Mahallesinde geçiyorum. Uğrayacağım” dedim. 

Bastonuyla kapıda karşıladı. Saç sakala karışmış. “Hiç sakallı görmemiştim. Modaya uymuşsun!” deyince, “Yok yok. Keseceğim. Tembellikten” dedi. Epeydir sohbet etmemiştik. Salona geçtik. Sohbete başlamadan, yardımcısı çayları getirdi. 

Turan abi ile 1990 yıllarında tanışmıştım. Rahmetli bacanağım ve Mustafa Timisi’nin yeğeni Eczacı Mücahit Yılmaz tanıştırmıştı. O yıllar CHP İzmir İl Başkanıydı. Beni siyasete bulaştırandır. Teremeke (Karapapaklardan) çok söz ettiği için Teremeke olarak biliyordum. Yanlışmışım. Babası Kars Türkmen Yörüklerinden, Annesi Selanik Muhaciri olarak Akhisar’a gelmiş. Benim gibi çocukluğunda yaylalara göçerlermiş. Belki o nedenle hayvan, doğa sevgisi çok belirgin. Dedesi Atatürk’ün Muhafız Alayında muhafız zabiti olarak görev yapmış. Karakaş, benim gibi genç Cumhuriyet’in eğitimde fırsat eşitliğinden yararlananlardan. Türkçe, Edebiyat öğretmeni olarak önce Rize Lisesine daha sonra Ankara’ya atanmış. Öğretmenliğinin ilk yıllarında Ankara Hukuk Fakültesini bitirmiş, Ülkemizin değerli yazar ve avukatlarındandır. Özellikle çocukluk yıllarındaki köy yaşamının etkisiyle çocuk masal ve öyküleri yazarıdır. Benim gibi hayalleri çok olan bir büyüğümüzdür. Epey sağlık sorunları yaşamasına karşın hayalleri ve umutları artarak devam ediyor. Hayallerimiz bitmesin. Ülkemizin önde gelen yazarlarından Prof. Dr. Sina Akşin ile birlikte Atatürk’ün bilinmeyen yönleriyle ilgili bir kitap yazacaklar. Atatürk ve Marks ilgili olabilir mi? Merak ediyorum?

Karakaş’ın Kuşçular’daki evinin salonu kitaplarla dolu. Masalarında da kalın kalın kitapları kah açık kah sayfalar arasına notlar sıkıştırılmış durumdaydı. Atatürk’ün Fransızcası çok mükemmelmiş. Marks kitabının Fransızca baskısından okuduğunu, sayfa kenarlarına notlar aldığını ve Anıtkabir’deki o muhteşem Atatürk Kütüphanesinde olduğunu söyledi. 

Karakaş, son 40-50 yıl Türkiye siyaset ve aydın çevresinde birçok ünlü ile dostlukları, sohbetleri olmuş bir kişidir. Mihri Belli’den Mümtaz Soysal’a Prof. Dr. Alpaslan Işıklı’dan Atilla İlhan’a kadar lider, yazar ya da akademisyenin Atatürk ve kemalizm hakkındaki görüş ve düşüncelerini buluştuklarında sohbet ederek, konuşarak enine boyuna tartışmışlardır. Kemalizmin en önemli ilkelerinden birinin “kamuculuk yani devletçilik” olduğunun altını çiziyor. Tam bağımsız Türkiye ülküsünün mihenk taşının kamuculuk olduğunu tekrar tekrar ifade etti. Ülkenin kaynaklarını, temel değerlerini, toprak ve koylarını satarak bağımsız kalınmayacağını heyecanla ve hatta endişeyle vurguluyor. 

Kuşçular buluşmamızda, ikinci çaylarımızı yudumlarken Türkiye aydınlanma dönemlerine kısaca değindik.

Kemalizm ve marksizm akımlarının karşılıklı ilişkileri, koşutlukları, karşıtlıkları sohbetimizin önemli bir bölümünü aldı. Bunları konuşurken Tan Matbaa baskınından, kadro hareketine, Yön Dergisi etrafında buluşanlarına dek marksist hareketlerinin etkilerine değinmeye çalıştık. 

Milli Demokratik Devrim Hareketinin Türk siyasi hareketindeki yeri ve Kemalizmin öneminin bir kez daha vurgulandığı, tartışıldığı görülüyor. Bu düşüncenin önderlerinden İlhan Erdost ve Mihri Belli’yi andık.

Atilla İlhan’ın “Sürekli Devrim Kavramı” ile görüşleri de sohbet alanımıza giriverdi. 

Akşamüstü olmuştu, bastonuyla beni uğurlarken bahçesini gezdirdi. Bahçesinde iki tane insan sevgisiyle yoğrulmuş doberman ve bir karabaş köpeklerini gösterdi ve sevdik. Tavuklar arasında bir adet tavuskuşu genç bir kızın cicli elbisesi gibi rengarenk kuyruğunu yelpaze gibi açmış bize gösteri yapmayı ihmal etmedi. 

TÜLOV (Türkiye Tanıtım Araştırma ve Demokrasi Vakfı) kurucularından yazar, siyasetçi Turan Karakaş ile sohbetimizi bir günlük içerisinde size sunmaya çalıştım. 

İyi kötü hiç farketmez; “günlük” yazmaya, tutmaya çalışın. Günlük stresleri azaltır, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bakın başka ne yararları var sıralayalım:

Günlük tutmak ruh sağlığını iyileştirme açısından çok önemli bir etkinliktir. Akıl ve ruh sağlığının güçlenmesine katkısı büyüktür. İletişim becerilerinin gelişmesine katkı sağlar. 

Günlük tutmak, içsel duyguların iyileşmesine katkı koyar. Hafızayı güçlendirir. Öz farkındalığı artırır. Yaratıcılığı geliştirir. Kaliteli uyku deneyimi sunar. Yaşlandıkça artan yalnızlığa iyi bir arkadaş olur... 

Haydi var mısınız, günlük tutmaya? Arada bana da gönderin okuyalım. Mutfaktan, yemek tarifelerinizden, yürüyüşlerden, sevinçten, tasadan, seçimden, geçimden yazın. İşte oldu bitti bir günlük. Ben de bugün sizlerle bir günlük ile buluştum. 

Sağlıkla ve sevgi ile kalın. Bekliyorum günlüklerinizi. drnurettindemir@gmail.com ya da whatsApp; 0532 314 83 63

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü Kutlu olsun. 

Not: 10 Mart Göcek Ot Festivaline bekliyoruz.

Dr Nurettin Demir
Göcek