Yaratıcı, Tasarımcı, Öncü Bir Kadın Prof.Dr. Gamze TANOĞLU

Aydan Tuncayengin aydan.tuncayengin@gocekgazete.com

Yaratıcı, Tasarımcı, Öncü Bir Kadın Prof.Dr. Gamze TANOĞLU

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İYTE Bilgelik Akademisi’nin “Hayat boyu öğrenmenin ve bilgeliğe giden yolun keyfini birlikte çıkaralım! çağrısına katıldım.
İYTE Bilgelik Akademisinde öğrenci olarak derslere başladığım ilk andan itibaren eğitimden sorumlu rektör yardımcısı olarak görev yapan Prof.Dr. Gamze Tanoğlu ile yollarımız kesişti…
İşte yine bir kadının yaratıcı, tasarımcı ve öncü gücü ile beraberim!



Kadın ruhu ile işlenmiş, çocuklara ve gençlere adanmış tasarımlar, üretimler ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İYTE de ilklere imza atmış,  Bilim insanı Prof.Dr. Gamze Tanoğlu çocukla çocuk, gençle genç kalan, pozitif, güler yüzlü, aktif üretici kadınlardan biri!
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu ile akademik hayatını, atölye çalışmalarını, üretimlerini, duygularını ve hikâyelerini konuştuk…

A.Tuncayengin: Gamze Tanoğlu Akademik sürecindeki hikâyeleriyle bugünlere nasıl geldi?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu:1970  Muğla doğumluyum 2000 yılından beri İzmirYüksek Teknoloji Üniversitesi Matematik Bölümünde öğretim üyeliği  yapıyorum. Gururla söylediğim kariyerimi birçok noktada desteklediğini düşündüğüm İstanbul Atatürk Fen Lisesi hayatım var. Bunun bana katkılarını tüm kariyer yolculuğumda çok olumlu olduğunu görüyorum.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik bölümünden mezun oldum. Amerika Birleşik Devletleri'nde  Milli Eğitim Bakanlığı bursu ile eğitim gördüm ve üniversitemize atandım. 2019-2024 yılları arasında Sayın Rektörümüz liderliğinde üniversitenin yönetim kadrosunda yer aldım. Yükseköğretimin Oscarı olarak kabul edilen THE Awards Asia 2024’te “Yılın Liderlik ve Yönetim Ekibi Ödülü”nün sahibi olduk. Eğitimden sorumlu Rektör Yardımcısı görevim meslek hayatıma baktığım zaman bana çok şey kazandırdı. Sosyal alanda insanlara fayda sağlamayı da seviyorum. Çok zevkli, çok tatminkâr bir dönem geçirdim. Görevlerimden dolayı kendi gelişimim açısından çok mutluyum.

2000 yılından beri İYTE Matematik Bölümünde sayısal analiz, diferansiyel denklemler, uygulamalı matematikte alanlarında dersler vermekteyim. 2019-2024 yılları arasında eğitimden sorumlu Rektör Yardımcısı olarak profesyonel yöneticilik yaptım. Ayrıca Hesaplamalı Bilim ve Mühendisliği Yüksek Lisans Programı bölüm başkanıyım.
2023 yılında kurduğumuz Eğitim Direktörlüğünün Başkanı olarak Üniversitemizin eğitim ile ilişkilendirilen tüm başlıklarında yönetici olarak görev yaptım.

Öğrenci işleri Daire Başkanlığı, Kütüphane ve Dökümantasyon Daire Başkanlığı, Spor, Sağlık ve Kültür Daire Başkanlığı, Yabancı Diller Yüksek Okulu, Kariyer ofisi, Kariyer Merkezi, Mezunlar ofisi, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Birimine Rektör Yardımcısı olarak liderlik ettim.



A.Tuncayengin: Üniversite teknoloji ve bilim alanında disiplinler üretirken,farklı bakış açısıyla çocuklar ve lise öğrencileri için oluşumlar yaratmak nasıl ortaya çıktı?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu: Burada birçok girişim gerçekleştirdik. Bunlardan biri, İYTE Çocuk Üniversitesi'dir. Çocuk Üniversitesini 2019 yılında kurduk. Utku Hocamız ile başladığımız yolculuğumuz daha sonar farklı bir yöne doğru ilerleyerek bilim, spor ve sanat alanlarında kendi öz kaynaklarımızdan beslenen bir yapıya dönüştü. Bizi diğer çocuk üniversitelerinden ayıran en önemli özellik, buradaki tüm atölye çalışmalarının üniversite öğrencilerimiz tarafından düzenlenmesidir. Her dönem bir çağrı açıyoruz; öğrencilerimiz, hangi alanda ders vermek istediklerini belirtiyor ve biz de planlarımızı buna göre oluşturuyoruz.

Program, hem üniversite hem de dış paydaşlar açısından değerlendirildiğinde bir girişimcilik modeli olarak tanımlanabilir. Çok yetenekli üniversite öğrencilerimiz var; bu yetenekler müzik, spor veya robotic gibi çeşitli alanlarda olabilir. İYTE öğrencileri burada özgün fikirlerini hayata geçirme fırsatı buluyorlar. Böyle bir sistem yaratarak aslında bir burs kurumu gibi de işlev görüyoruz.

Ayrıca, üniversite öğrencilerimiz program kapsamındaki dersleri veriyor ve bunun karşılığında belirli bir ücret alıyorlar. Atölye çalışmalarımız için belirlenen bu ücretler, bir anlamda dışarıdan aileler tarafından karşılanıyor ve böylece öğrencilerimize sponsor olunmuş oluyor. Bu sistemde herkes kazanıyor. Öğrencilerimiz, öğrendiklerini başkalarıyla paylaşarak katkı sunan bir süreçte yer alıyorlar.

Benim için en kayda değer nokta, 8-14 yaş grubu çocukların ablalarından ve ağabeylerinden jenerasyon farkını hissetmeleri oldu. Bu jenerasyon farkı çok değerli bir deneyim sağlıyor. Öğrencilerimiz büyük olasılıkla gelecekte bilim insanı, akademisyen ya da önemli bir girişimci olacaklar. İşte bu hedeflerine ulaşma yolunda, Çocuk Üniversitesinde yeni nesille tanışma ve onları anlama fırsatı sunuyoruz.

A.Tuncayengin: Çocuk Üniversitesine katılacak çocukların yaş gruplarını nasıl planladınız?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu: Üç farklı yaş grubuna hitap ediyoruz; ilkokulda iki grup ve ortaöğretimde bir grup. Çocuk Üniversitemizin Müdürü olarak ben,  Eğitim direktörümüz olan Dr. Naciye hocamızla birlikte kısmı zamanlı çalışan üniversite öğrencilerimiz ile oluşturduğumuz bir ekip ile çalışıyoruz.

Öğrencilerden oluşan bir yönetim ekibimiz var. Burada İYTE mutfağımızı oluşturduk. Güzel yemek yapan personelimizi bulduk, görevlendirdik. Bahriye ve Rahime hanımlar çocuklarımızın yemeklerini burada yapıyor, uygun bir fiyata getirmiş oluyoruz. Dolayısıyla bu modelde fayda sağlıyor. İYTE mutfağımız Çocuk Üniversitesine fayda sağlıyor. Çünkü zeytinyağımızı kendimiz yapıyoruz. Bazen turşular kuruyoruz. Şimdi  bir sera fikrimiz var. Belki bu sene yetiştirdiğimiz ürünlerle çocuklarımızın yemeklerini yapacağız…
Eğitim veren öğrenciler başvurularında burada yapmış olduğu çalışmalardan dolayı seçildiklerini ifade ediyorlar. Öğrencilerimiz kendilerine ait bir program yapıyorlar. Bir tasarım oluşturdukları dersi kaydedip anlatmaya çalışıyorlar. 21 yüzyıl becerilerinden bilgiler vermeye çalışıyoruz. Spor salonumuz var.

Bu oluşumlarımızla özellikle İYTE Mutfak fikri ile üniversite öğrencilerimize fayda  sağlıyoruz. İYTE Dostları sayesinde buradan elde ettiğimiz gelirleri daha sonra öğrencilerimizin bursları ve ihtiyaçları için  kullanıyoruz. “Bahriye ablanız bugün kek yaptı” diyoruz bunları paylaşıyoruz. Bazen de spor hocamız geliyor tenis raketi tenis raketi ihtiyacı vardı onları aldırıyoruz. Elde ettiğimiz geliri, bağışı, öğrencilerimize tekrar geri veriyoruz.
Öğrencilerin burada her şeyi bulabilecekleri, her anlamda tatmin olabilecekleri, karnını doyurabileceği bir yaşam alanı yaratmaya çalışıyoruz. Elektrik mühendisliği, Mimarlık, Bilgisayar mühendisliğinde okuyan öğrenciler ders veriyor 15-20 kişilik deneysel ağırlıklı çalışmaları yapıyorlar.8-12 yaşı bir araya topluyoruz. Abi ve ablalar 18 - 20 yaşlarında…

A.Tuncayengin: Ara tatil ve yaz tatillerinde düzenlenen “Geleneksel Lise Bilim Kamplarınızın” amaç ve hedefleri nedir?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu: Üniversitemizde, Lise Bilim Kamplarının Koordinatörü olarak da görev yapmaktayım. Lise öğrencilerine yönelik düzenlediğimiz atölye çalışmalarıyla, katılımcıların ilgi alanlarını keşfetmelerini ve üniversite deneyimi yaşamalarını amaçlıyoruz. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) tarafından 2019 yılından bu yana hem ara tatillerde hem de yaz tatillerinde düzenlenen geleneksel Lise Bilim Kampları, gençlerin bilime özendirilmesi, bilimsel konuları anlama ve değerlendirme becerisi kazanmalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir.

Kamplarımızda öğrencilerle eğlenceli ve öğretici etkinlikler de gerçekleştiriyoruz. Örneğin, Cotenis Pickleball adında bir spor aktivitesini öğrencilerimizle tanıştırdık. Bu aktiviteye katılan bir öğrencimiz, daha önce tenis sporuyla ilgilenmiş olması sayesinde bu yeni sporu hızlı bir şekilde kavradı ve yalnızca iki haftalık bir süreçteTürkiye şampiyonu oldu. Bu başarı bizi gururlandırdı ve aynı zamanda bu sporu keşfetmiş olduk.

Lise Bilim Kamplarında her yıl farklı bir tema belirliyoruz. Geçen yılın teması Girişimcilik ve İnovasyon idi. Bu kapsamda, öğrenciler için titizlikle hazırlanmış bir program sunduk. Sabah derslerinde tasarım, algoritmik düşünme becerileri ve girişimcilik gibi temel konuları ele aldık. Öğrenciler, robotik, moleküler biyoloji, genetik, malzeme bilimi veya fotonik gibi çeşitli bilim alanlarını seçerek bu alanlarda çalışan akademisyenlerle birlikte çalışma fırsatı buldular.

İkinci haftada, öğrenciler projeler geliştirdiler. Bilimi girişimci bir ürüne dönüştürme süreçlerini deneyimlemek adına temel bilim bilgilerini pekiştirdiler. Mezuniyet gününde, ekipler halinde hazırladıkları projelerini sundular. Sunumlar jüri tarafından değerlendirilerek puanlandı ve ilk üç dereceye giren ekipler ödüllendirildi. Bu süreçte öğrenciler, hayal edip gerçekleştirdikleri projelerle büyük bir özgüven kazandılar.
Bu girişim aynı zamanda bir sosyal girişim niteliği taşımaktadır.


A.Tuncayengin: Öğrencilerin eğitim sürecini ve mezuniyet sonrasına hazırlık sürecinde ne tür farkındalıklar oluşturuyorsunuz?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu: Burada ikinci bir yapılanma da yaptık.  “Toplumsal Farkındalık ve Liderlik Belgesi” veriyoruz. Öğrenciler dört başlık altında üniversitenin 5 senesinde yaptığı faaliyetleri sistemimize aktarıyorlar. Bunlar liderlik olur, kişisel gelişim olur… Bu kategoride yaptıkları çalışmaların belgelerini yüklüyorlar. Biz diplomalarının yanında ikinci bir diploma ve liderlik belgesi veriyoruz. Farkındalık ve Liderlik belgesini tek uygulayan üniversitelerden biriyiz… Kişinin kendini fark etmesi, önce kendine, sonra da topluma fayda sağlaması çok değerli…
“Beş sene boyunca Ne yaptın? Ne öğrendin, Bilgiyi nasıl ilettin?” Sorusunu sormak, almak kadar vermek dengesini de öğrencilerimize anlatmaya çalışıyoruz. Bu kavramı benimseyerek mezun oluyorlar dokunmak çok kıymetli… Çocukları da dinlemek lazım onlarla da konuşmak lazım bu da bir geri dönüşüm oluyor. Bunu da yapmak gerekiyor!



A.Tuncayengin: İYTE sosyal sorumluluk çalışmalarından bahseder misiniz?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu: Farklı bir oluşum olarak “Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma” birimimizi açtık. Giyim Mağazası var. Amaç sürdürülebilirlik! İzmir ve Urla'nın çevresindeki kadınlar destek oluyor. Rukiye Hanım sistemi yönetiyor ve destek sağlıyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma birimimizin alanları var.
Önce giyim mağazamız açıldı. Burasını bir geri dönüşüm atölyesi gibi de düşünebiliriz. “Hocam kravat istiyoruz. Ceketimi aldım pantolonumu aldım, ama kravata ihtiyacım var” dediler, geldiler çocuklar bunları ücretsiz olarak kıyafetleri alabiliyorlar. Böyle bir etki sağlıyoruz.

Sonra bir de dikiş atölyemiz var. Fadime hanım buradaki kadın gücümüz! Dikiş makinemizle paçaları yapıyor, küçük onarımlar yapıyor, kıyafetlerden çanta üretimi yapıp, kermeslerde öğrencilerimiz için burs imkanı yaratıyor. Hatta geçen sene gençler gelmişlerdi “Hocam biz de katkıda bulunmak isteriz” dediler. Yerimiz dardı. Belki bu sene daha güzel olur diye düşünüyoruz.
Bizim çocuk üniversitesi ile ilgili öngörümüz çocuklara belli noktalarda bilimi sevdirmektir. Mimarlık fakültemiz var, Fen fakültemiz var bir de Mühendis öğrencilerimiz var onlar atölye çalışmaları yapıyor. 

Zaten veliler şöyle diyor “çocuklar bilgisayar başında çok zaman geçiriyorlar. Tasarım yapsınlar, robotik öğrensinler, kendi filmlerini tasarlasınlar.”
Bizim green box’ımız var. Çok güzel animasyonlar yaptırdık. Biz yapay zekayı, bizi yaratıcı noktasına götüren, bize ürün veren noktasında bir teknoloji olarak kullanmayı doğru buluyoruz.
Bilgisayar da var. Ve orada oyun da oynayabilirsin Ama sen burada film de öğrenebilirsin! Biz buna ağırlık veriyoruz. Sene sonunda çocukların üretimlerini sergiliyoruz.
Yazın yaptığımız atölye çalışmasında üç tane film çıktı. Diploma töreni yapıyoruz, kep giydiriyoruz, filmi izlettirdik… Bir senaryo yazmalarını istemiştik iki üç dakikalık kısa bir Animasyon filmi çektiler bu filmi sergiledik.

 “Beceri, yaratıcı düşünce ve bundan sonra ne yapabilirim?” düşüncesi ile çocuk gelişiyor. Daha çok ihtiyaçlara, toplumsal faydaya yönelik bir model nasıl yapabilirimi düşünüyor…
Şunu kavramalarını sağlamaya çalışıyoruz. Hayatta varoluş biçiminin bir anlamını yaratmaya çalışıyoruz. Bu anlamlı yaşamın ne olduğunu tanımlamaya çalışıyoruz. Burada aslında anlamlı yaşam toplumu dönüştürmek üzerine dönüşmek üzerine bu kurguyu yapan yaparak tatminkâr bir hayata sahip olursunuz. Dönüştürmek hem kendini geliştirmek, kendini geliştirmekle birlikte bir sorunu çözmektir. Bu sorunlar nedir diye baktığımızda sürdürülebilirliğin on yedi tane Kalkınma Hedefi var.  Son yapılan Lise Bilim kampında Girişimcilik ve İnovasyon Çocuklara her projenin hangi sürdürülebilirlik temasına hitap ettiğini soruyoruz. “On yedi kalkınma hedefinin hangisini ve nasıl çözüyorsun?” diye sorduk…

Ben bunu hedefledim, kaliteli eğitim, eşitlik, enerji… “Ben enerji başlığını verdim Ben dünyanın da böyle bir sorununu çözüyorum” vb. gibi…
2019 yılında çalışmalar başladı ekiple beraber, fikirler oluştu. Yönetime geldiğimiz andan itibaren bunları geliştirdik ve neler yapabiliriz konuştuk…
Hiçbir üniversitede olmadığını düşündüm eğitimi yeniden yapılandırmamız gerektiğini programladık. Bazı müfredatlarımız dış talebe göre planlanıyor. Çalışmalar yaptık, farklı derslerin konulmasını sağladık.

Hocalar kendilerini geliştirme imkânı bulsun istedik. Onların gelişmesine yönelik en iyi ders tasarım ödülü uygulamasına başladık. Hocaları teşvik etmek için bir yarışma modelinde yaptık. Hocalar her sene dönem sonunda derslerini değiştirebiliyorlarsa dönüştürebiliyorlarsa yeni bir tasarımla öğrencilerinin karşısına çıkabiliyorlarsa biz çağrıya çıkıyoruz hocalar bu projelerini bize sergiliyorlar. Her sene diploma törenimizde hocalarımızı da onurlandırıyoruz. Sosyal medyada ödül alan hocalarımızın videolarını yayınlayarak, onları görünür kılıyoruz. Eğitim direktörlüğü sayfasında paylaşıyoruz. Mesela öğrencilerimiz için düzenlediğimiz sertifika programları ile müfredat dışı gelişimlerini destekledik. Farklılık yaratmış, nasıl fayda sağlamış herkes görsün, motive olsun istiyoruz.

Amacımız hocalarımıza hem eğitimin yeniden yapılandırma fikrini vermek, hem de teşvik sağlamak. Bu yarışma sonucunda elde ettikleri sonuçları kendi laboratuarlarında akademik gelişmeleri için kullanıyorlar. Dolayısıyla hem dersleri çeşitlendiriyoruz, hem hocayı teşvik ediyoruz böyle bir mekanizma kurduk…
Eğitim planını destekleyici alan dersi planında temel amacımız; Bitcoin, mesela finansal okuryazarlık, software development gibi alanlarda hocalar burada yaz okulu açsın istiyoruz. Kendi alanlarında öğrenciler bunları katılım sağladığında kendi alanlarını geliştirecek bir teknik derse saydırıyoruz.

 Teknopark ve birçok şirketimiz var. Anlaşmalar imzalıyoruz. Teknopark şirketine diyoruz ki gel burada sen burada 14 haftalık bir ders ver biz onları duyurusunu yapıyoruz şirket geliyor buradaki çocukları eğitiyor iyi olanları ilgili olanları iş sahibi yapıyor Bu da böyle bir model… Hem müfredatının içine dış paydaşları koyuyoruz  hem öğrencileri geliştiriyoruz. Dıştan etki ile gerekli etkiyi sağlamaya çalışıyoruz.
Görüş bildiriyoruz, uygulama alanı sağlıyoruz. Öğretmene keşfetmesi için alan veriyoruz.

A.Tuncayengin: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İYTE de matematik mesleğinizin yaratıcılığı konusunda öğrencileriniz için planlarınız nedir?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu: Son olarak da üniversite çapındaki bireysel katkımdan da bahsedeyim. Lise öğrencileriyle atölye çalışmaları yapıyorum. Matematik çok soyut bir kavram! Bunu nasıl zorlanan öğrencilerime kullanımında kolaylık sağlayacağım neler olabilir günlük hayatta matematiği kullanıyoruz bir takım müfredatları uyarlıyorum matematiğe dair teknolojilerini kullanıyorum en önemlisi bir ürüne dönüştürüyorum lise öğrencileri için atölye çalışmaları yapıyorum.  Matematik kavramlarını ve tasarıma dönüştürmelerini, kavramları veriyorum verdikten sonra bir Algoritmayla  şekiller oluşturmasını sağlıyorum bunları da basarak tasarım yaptırıyorum.
Onları matematiğin soyut dünyasından, somut dünyasına tasarım yaparak buluşturuyorum. Aslında bu işin eğlencesi ve oyuna dönüşmüş hali! Kendi alanımı çok seviyorum. Lise öğrencilerine farklı tasarım çıktıları sağlıyorum.

Akademik çalışmalarım devam ediyorum. Derslere giriyorum. Öğrencilerim var. Cuma günleri sahaya iniyorum öğrencilerimle karşılaşıyorum. Yöneticilerin sahada olması gerekiyor. Birçok dönüt alıyorum onların gözlemleri bir takım sorunları aktarması konusunda çözüme ulaştırıcı oluyor. Öğrencilerimle yakından temas ediyorum.
Derslerimiz hep uygulamaya yönelik. Kadınları da destek oluyoruz sosyal dayanışma olarak burada kermesler düzenliyoruz. Kadın gücü var ve canla başla yüreğini koyan huzurla eğlenceli üretimler yapan kadınlarımız var…

Eğitimde çalışma ortamı işbirliğine dayalı, öğrenci odaklı ve uygulamalı öğrenim fırsatı sunarak, dijital dönüşüm ve teknolojik değişime özgün ve nitelikli katkı veren bir sistem. Çevreye ve insana duyarlı gelişimini sürdürülebilir biçimde koruyan nitelikte… Üniversitemizin amacı dünyada liderlik ettiği tematik alanlarda saygın bir araştırma üniversitesi olmaktır. 

A.Tuncayengin: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektör yardımcılığınız süresinde yarattığınız katkılar nelerdir?
Prof.Dr. Gamze Tanoğlu: Samimiyet, güven ve değer verme ekseninde yarattığımız bu çalışma ortamında, ürettiğimiz her bir projeyle İYTE’de çalıştığımız ekiplerle fark yarattık.
Bu süreçte bana destek veren başta ekibimdeki tüm kadınlara olmak üzere herkese sonsuz teşekkür ederim.
Rektörümüz Yusuf Hocam’ın bana açtığı alanda, her daim desteğini, sevgisini ve belki de en önemlisi dostluğunu kalbimde hissettim. Bana duyduğu güvenden dolayı kendisine yürekten teşekkür ederim.
6 yıldır büyük bir motivasyon ve enerjiyle liderlik ettiğim başta ekibimdeki tüm kadınlara olmak üzere herkese sonsuz teşekkür ederim, her zaman gülen yüzümle ülkemin diğer kurumlarında çalışmaya ve üretmeye devam edeceğim.


***
2019-2024 İYTE Rektör Yardımcısı olarak görev yapan Prof.Dr. Gamze TANOĞLU ile yapmış olduğum röportaj sayesinde; İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İYTE’nin özellikle teknolojik alanda üst düzeyde eğitim, öğretim ve araştırma yapma temel amacı ile kurulmuş bir devlet üniversitesi olduğunu da öğrenmiş oldum.

İYTE'nin eğitimde çalışma ortamında işbirliğine dayalı, öğrenci odaklı ve uygulamalı öğrenim fırsatı sunması gençlerin mesleki geleceği için önemli bir fırsattır.

İYTE Dünyada liderlik ettiği tematik alanlarda saygın bir araştırma üniversitesi olmak için bilim ve teknolojiye öncülük yaparak, güçlü Akademisyen takı kadrosuyla yaygınlaşmaya devam ediyor. Dijital dönüşüm ve teknolojik değişime özgün ve nitelikli katkı vererek, çevreye ve insana duyarlı gelişimini sürdürülebilir biçimde koruyor. Dinamizmi ve değişime öncülük eden yapısıyla dünyada en gelişmiş teknik üniversite modellerinden biri olan yüksek teknoloji enstitülerinin ülkemizdeki tek örneğidir…

İYTE, bölgede önemli bir teknoloji koridoru olma yolunda hızla ilerlerken, üniversiteye girmeye hazırlanan gençlerimize sesleniyorum "bu koridora girmeyi unutmayınız!" Önerim hem İzmir de okuyarak, hem de “İYTE mezunu çok iyidir” algısından faydalanmış olursunuz…

Sağlık ve sevgiyle kalın.
Aydan Tuncayengin
www.aydantuncayengin.com