Amerikan Terörü (9 Şehit)
20 günde iki terör saldırısı; önce 12 ardından 9 kayıp... Peki ne oldu da PKK terörü harekete geçti? Daha doğrusu soruyu şöyle sormalıyız: Ne oldu da ABD, yine Türkiye'ye karşı PKK terörünü harekete geçirdi? Zira PKK'nin araç, ABD'nin terörün 'asıl kaynağı' olduğu artık geniş kitlelerce de görülen bir gerçek.
Sorunun, biri doğrudan Türkiye ile ilgili, diğeri de bölgeyle ilgili iki yanıtı var:
ABD-PKK TERÖRÜ VE İSVEÇ ONAYI
ABD açısından PKK terörü, Türkiye’ye karşı kullanılan bir sopadır. Washington, Ankara’yı siyasi hedeflerine zorlamak üzere sık sık bu sopaya başvurur.
Washington ile Ankara arasındaki en önemli ve yakın/sıcak sorunların başında şu anda İsveç’in NATO üyeliği geliyor. ABD bu konuda Türkiye’ye karşı hem havuç (F-16 satışı) hem de sopa (PKK terörü, doğrudan SİHA düşürme) kullanıyor.
Şu kronoloji dikkat çekici:
ABD, 5 Ekim 2023’te Türkiye’nin Suriye’deki PYD (PKK’nin Suriye kolu) üslerini hedef alan SİHA’sını düşürdü. Pentagon açık açık “ABD birliklerine yarım kilometre yaklaşan SİHA’nın tehdit olarak değerlendirilerek F-16 uçakları tarafından düşürüldüğünü” dünyaya ilan etti.
Erdoğan, 23 Ekim 2023’te İsveç’in NATO’ya katılım protokolünü imzalayıp TBMM’ye gönderdi.
22-23 Aralık 2023’te PKK, Irak’ın kuzeyindeki Türk üssüne saldırdı: 12 şehit.
26 Aralık 2023’te İsveç’in NATO’ya katılım protokolü TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edildi.
12 Ocak 2024’te PKK, Irak’ın kuzeyindeki Türk üssüne saldırdı: 9 şehit.
ABD’NİN VARLIĞI SORGULANIYOR
Gelelim baştaki sorumuzun bölgeyle ilgili yanıtına...
7 Ekim, bölgemize önemli bir değişiklik getirdi: ABD’nin Irak ve Suriye’deki üsleri ve askeri varlığı sorgulanıyor. Bu sorgulama sadece siyasilerin sözleriyle değil, doğrudan ABD üslerinin hedef alınmasıyla sahada eylemli sürüyor. Yani bir taraftan Suriye ve Irak hükümetleri ABD’den topraklarını terk etmesini istiyor, bir yandan da İsrail’in Gazze’deki saldırısının destekçisi olduğu için ABD’nin Irak ve Suriye’deki üsleri çeşitli güçlerce hedef alınıyor.
Burada kritik konu şu: ABD, topraklarını terk etmesini isteyen Bağdat’a şu yanıtı veriyor: Bölgede IŞİD tehlikesi sürüyor!
Oysa böyle bir tehlike söz konusu değil. Ama IŞİD en başından beri ABD için “kullanışlı düşman”dı ve İran’da sahaya sürüldü: ABD’nin suikastla öldürdüğü Kasım Süleymani’nin 3 Ocak 2024’teki ölüm yıldönümü törenlerinde bombalar patladı; 103 kişi öldü.
Ve bu süreçte PKK de Türkiye’yi hedef alıyor...
NE YAPMALI?
Aralık ve ocakta Türkiye’yi hedef alan PKK terörü de ocakta İran’ı hedef alan IŞİD terörü de “Amerikan terörü”dür. ABD-İngiltere-İsrail üçgeni, İran, Türkiye ve bölgeye PKK ve IŞİD terörüyle mesaj veriyor.
7 Ekim, ABD’nin bölgemizdeki askeri varlığını hedef alan bir sonuç üretiyor. Karadeniz, Doğu Akdeniz, Kızıldeniz ve Basra Körfezi dörtgeni ve bu dörtgen içerisinde Kuşak ve Yol’un orta koridoru ve Irak-Türkiye merkezli Kalkınma Yolu, hem bölgesel hem de küresel mücadele açısından kritik önemde.
Ve ABD bu mücadeledeki zayıflığını terörle örtbas etmeye çalışıyor.
Bu durumda Ankara’nın bu gerçeğe göre konumlanması gerekiyor. Amerikan terörüne verilecek yanıtlar belli:
1) TBMM İsveç’in NATO üyeliğini reddetmeli.
2) Kürecik Radarı kapatılmalı, İncirlik uçuşları durdurulmalı.
3) Ankara, Şam ile normalleşmeli ve ABD’nin Irak ve Suriye’deki askeri varlığına karşı Ankara-Şam-Bağdat-Tahran işbirliği geliştirilmeli.
Mehmet Ali Güller